7 Aralık 2014 Pazar

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1280 İNCİ BEYİT

1280-   At öldü, gümüş eğere hacet (İhtiyaç) kalmadı.
Ağaç ata bin, salacağa (Üstünde ölü yıkanlın masa, teneşir) eğer vur da şu aşağılık dünyanın yalanını masalını seyret.
(Can, canlılık vücuttan gidince mala ihtiyaç kalmaz)

Ağır elbiselerini, gömleğini çıkar, kefene teslim ol;
Bağdan, yeşillikten çık, toprak içinde kanlara bulanarak oturmaya bak.
(Ölmeden önce ölerek, ölünce başımıza ne gelecekleri düşünerek yaşamımıza yeniden düze vermemiz gerektiğini öğrendik)

Hırsızlamaca güzelleri seyrederdin, onlarla sırdaş olurdun, ellerini çırparak gelirdin;
Hani onlar, nerde onlardan bir eser şimdi?

Ey temiz kişilere çenesini eğen, onlarla eğlenen, bugün çeneni bağladılar, oğlun, ev kilfetin (Eşin), seni evden çıkardılar.

Nerde o gece işretlerin (İçki âlemin), eğlenip zevk edişlerin, nerde o şeker gibi dudakların?
Nerde o nefes ki aklınla, hünerinle Ay’a bile afsun (Sihir, büyü) okur, üfürürdün?

Nerde o ekmek isteyeni savman (Yanından uzaklaştırman)!
Nerde o kavgan!
Nerde o ufalanmış ekmeğin bile üstüne düşme?
Ey baş aşağı çukura düşen, nerde kolyen, nerde gerdanlığın?

Nerde o saçma sapan işlerin, nerde o usancın (Bıkkınlık göstermen), bezmelerin (Bıkıp usanmaların)?

Nerde o işte güçte, düzende, hilede sonuna dek çalışmaların a düzenbaz?
Ey bu bağ benim bağım, o han benim hanım, bu da benim, o da benim deyip duran!
Ey her benim demesi yetmiş batman (70*7.375 Kg.) çeken, şimdi bir saman çöpü bile senden üstün.

Nerde devlet (Hükmetme) çağlarının gururu, şuna buna bıyık altından gülüş, kimseyi beğenmeyiş?
Nerde o saldırışların, yumruklayışların, nerde o delikten benzinin (Yüz renginin) kıpkırmızı kesilişi?

Bir gececik bile sabaha kadar tövbeye koyulmadın, yanıp yakılmadın, ölümü yaratan Tanrı’ya bağlanmadın, onunla hiç mi hiç ilgilenmedin.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Can gidince bedenimizin altına, gümüşe, giysilere ihtiyacı kalmayacağını öğrendik.    
2.    Dünya hayatının yalanlarla ve masallarla dolu olduğunu öğrendik.
3.    Benim dediğimiz, sahiplendiğim dünya malının aslında emanet olduğunu öğrendik.
                        *                                           
İşte böyle yaren,
Dünya yaşamında kalıcı elde edişlerin Tanrı’ya bağlanmak, Tanrı ile ilgilenmek olduğunu, Tanrı’ya bağlanmanın da yaptığımız yanlışların farkına vararak tövbe etmemiz ve yakınlık sağlaması için yalvarış içinde olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar