6 Aralık 2014 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1270 İNCİ BEYİT

1270-   (Şems Hazretlerine hitap)
Beni başsız ayaksız bir hale getirdin, elimi, ayağımı aldın, uyumadan, yemeden, içmeden kestin beni;
Ey Yusuf-u Kenan’ım (Kenan ilinin güzel insanı), sarhoş bir halde gülerek gir içeri.

Lütfunla (İyiliğinle) cana (Yaşama, hayata, güce, diriliğe) döndüm, (Sevinçten coşkuya kapıldım) kendimden geçtim.

Ey varlığı benim gözlerden silinen (İçime tesir eden arınmış ruh), gizlenip giden varlığımda (Kalbimde, canımda, gönlümde, ruhumda) gizlenmiş güzel!

Ey nergisi (Güzel kokulu süs çiçeğini) sarhoş eden, gözlerini süzen güzel, gül senin yüzünden elbisesini yırtmada;
Dallar senin lütfunla yüklü, tomurcuklar vermede.
Ey benim ucu-bucağı bulunmaz bağım, bahçem (Aranılan, istenilen her güzelliği içinde bulunduran)!

Bir an oluyor, beni dağa çekiyorsun, bir an geliyor, bağa çekiyorsun, gözlerim açılsın diye bir an da ışığın dibine götürüyorsun beni.

Ey canlardan da üstün can!
Ey madende de değerli maden!
Ey alımı alımlardan ileri güzel, a benim güzelim benim dilberim!

Mademki yurdumuz toprak değil, ko (Koy) çürüsün, dökülsün ten, korkum yok;
Gökleri bile düşünmüyorum ben, ey vuslatı (Buluşması) Zühal yıldızıyla buluşmaya (Problemler çıkaranlara) benzeyenim.

Can, senin güneşinden ayrı kaldı mı havadaki zerreye döner.
Ey benim dört temelimin (1. Kendine kütle çekim, 2. Elektrik yüklü parçaları çeken, 3. Farklı uzaklıklarda olanı çeken, 4. Zayıf iletişimde olanı kuvvetlendirip kendine çeken)  temeli, dört direğimin aslı, esası, niçin sensiz kalıyor niçin?

Ey benim padişahım Salâhaddin!
Ey yol bilenim, yol görenim!
Ey temkinime (Ölçülerime, sınırlarıma) aldırış etmeyenim!
Ey olması mümkün olanlardan da üstün olanım!

Erguvanın (Güzel ve parlak kırmızımtırak çiçek) güzelliğine dalıp ergononun (Org-un) nağmelerini dinleyerek (Sona doğru gittiğini bildiğin halde bilmiyormuş gibi davranarak) ne vakte dek ecelden kaçıp duracaksın?

Bak da gör, işte, çeke-sürüye götürüyorlar seni, gerçekten de biz, dönüp ona (Allah’a) varacağız.

Ne vakte dek tamahla (Doymazlıkla) evleri kilitleyeceksin, ne zaman kadar yiyip içmeye koyulacaksın, yemlere dalacaksın, ecel tuzağı seni zebun (Güçsüz, zayıf, aciz) etti gitti.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Şems Hazretlerinin parlak, kendini yetiştirmiş bir insanın isteyip aradığı güzellikleri, faydaları kendisinde barındırdığını öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin her seviyede olan kişileri bir mıknatıs gibi kendisine çekme kuvveti olduğunu öğrendik.
3.    Şeyh Salâhaddin Hazretlerinin Allah’a giden yolu bilen, yolu gören, kendini yetiştirmiş kişilerden üstün olduğunu öğrendik.
4.   Dünya ömrünün bir zaman sonra sona ereceğini, bundan kimsenin kaçamayacağını, ahret hayatının başlayacağını öğrendik.
                      *                                           
İşte böyle yaren,
Ölüm gelmeden önce ölüm sonrası yaşayacağımız durum ve konuma hazırlık yapmamız gerektiğini, öğrenmemiz gerekenleri ve izlememiz gereken yolu adı geçen büyüklerimizden öğrenmemiz ve onların önerilerini yerine getirmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar