1460- Ey lale gibi kızıl yüzünden safran gibi
sararmış yüzümüz;
Ey
derdiyle, saçlarındaki tarak gibi gamlara batmış gönül.
Sen
aşka dayan, çünkü aşk baştan beri yüzdür, gözdür, bu yana dönmüştür, seni
gözlemektedir;
Zaten
aşkın civarında yüzden (Bir yapının görünen
şekli), görüşten (Gizli olanı algılayabilme
yetisinden) başka bir şey yoktur.
Şekli
yoktur, fakat işi gücü şekil yapmaktır.
Ey
gönül, sen bir türlü şekilden, suretten geçemiyorsun, çünkü onun cinsinden
değilsin.
Temiz
bir gönle sahip olan herkes, gönül sesiyle topraktan meydana gelen bedenin
sesini fark eder;
Bu
ses, onun ceylan şekline girmiş aslanın kükreyişidir.
Tek
Tanrı’nın eliyle dokunan, gene de bir dokumacının elinden, bir dokumacının
mekiğinden meydana çıkar.
Ey
canlar, mekiği olan güzel, ey yüzü bize kıble kesilen, bu yeri döşeyip bezeyen,
var edip meydana getiren göktür, şu toprak yeryüzü de onun karısıdır.
Gönlüm,
onu kıskanarak yanıp yakılıyor;
İki
gözüm ona kırba (Su torbası) kesildi;
Fakat
o, nerden ıslanacak?
Deniz
bile ancak topuğuna çıkıyor.
Bu
aşk, bana konuk oldu, canımı vurdu, yaraladı;
Yüzlerce
lütuftur (İyilikler), ihsandır (Bağışlamalar) bu.
Yüzlerce
aferin eline koluna!
Elimden,
ayağımdan geçtim, araştırmayı bıraktım ay araştırmasıyla bizim araştırmamızı
silip süpüren, yok eden dost.
Niceye
dek hay (Eyvah, vah!) gönül deyip duracağım?
Vazgeç
şu gönül sevdasından (Tutkulu sevgisinden) da
sus artık.
Gönül,
onun “ Hû” (O,
Allah işaret ediliyor) sesini duyunca benim hayhuyumun (Telaşın, gürültünün) değeri, faydasız kalmaz zaten.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Aştan elde
edilenin her şeyin hakikatinin kendini gösterdiği nurla renk almış yüzden ve
hakikati olduğu gibi gören görüşten başka bir şey aramamamız gerektiğini
öğrendik.
2.
Aşkı şekil olarak
anlamanın yanlış düşünce olduğunu, fakat etkili ve birçok şekiller meydana
getirdiğini öğrendik.
3.
Gönlümüzü
şekillerden, görünüşlerden, biçimlerden temizlememiz yani şekle bürünmüş
gördüğümüzü istemekten arındırmamız gerektiğini, tamamen temiz bir gönül
olmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Gördüğümüz her
şeyin bir yapıcısı, imar edeni, meydana getireni olduğunu, ilk bakışla
yetinmenin yetersiz olduğunu, onu yapan ustayı aramamız gerektiğini öğrendik.
5.
Dikkatimizi, canımızı
gökyüzüne çevirip bakmamız; yeri nasıl yaşanır ve güzelleştiren hale sokmasına
bakmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Sevdiğimiz,
beğendiğimiz, hakkında araştırma yaptığımız, öğrenmeye ve kendimize mal etmeye
çalıştığımız her şey Allah’ın sesini duyana kadar olduğunu, önceki bütün
aşkların, sevdaların, isteklerin Allah’ın hitabı gelince ne değerinin
kalacağını ne de faydasının bekleneceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ