30 Eylül 2014 Salı

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 600 İNCİ BEYİT

600-  Gönülleri aydın erlerin canları gönül nuruyla geceyi aydınlattılar, Hintliye (Kara, gece, anlaşılmaz, kapalı, çirkin, zalime) benzeyen gece, o Türk (Güzel, aydın, parlak, açık, gündüz, kan dökücü) çadıra geldi diye naralar atarak kaçtı.

Güzelim oyunlarla beydak (Satrançta piyade ileri hamle yaptı) gider ferzin (Satrançta Şahın veziri) olur;
O kutlu yüzlünün sayesinde beydak gitti de şah oldu.

Geceleyin ruhlar, makamlarına ulaşır;
Maksatlar hâsıl olur (İstenilenler meydana çıkıp görünür olur), gecenin kadrini (Değerini, kıymetini, saygınlığını) bilip anlayan kişi, gündüz gibi aydın bir gönül elde eder.

Ey gündüz mahşer (Kargaşa) günü müsün yoksa?
Ey gece, Kadir gecesi (O yıl içinde olacak şeyler o gece değerlendirileceği değerli gece) misin yahut da Musa’nın Tanrı tecellisine (Tanrı’nın doğada veya insanlarda görünmesine) mazhar (İyiliğe kavuşmuş) olduğu ağaç mısın sen?

Geceleyin Ay, yıldızları harman (Savurarak ayırt) eder, ey gün, yürü, git artık, bak, saman uğrusunun (Aşırma, hırsızlama) yolu sümbüle (Başak) burcunun yüzünden samanlarla (Zenginlikle, rahatlıkla, dinçlikle, düzenle) doldu.

Beden kuyusunda gaflete dalma (Bedeninle beslemeye uğraşırken ruhunu beslemeyi unutma, çünkü sadece beden uğraşısı insanları dikkatsizliğe, karanlığa sürükler) gökyüzü kovasına yapış (Tanrı ipine yapış);
Yusuf bu kovayı tuttu da kuyudan kurtuldu, mevkie erdi, devlete erişti.

Mustafa gibi karanlık gecede arılık (Zayıflık) aramaya bak;
Çünkü o padişah bir gece miraç (Allah’a ulaştı, kavuştu) etti de, eşsiz benzersiz bir hale geldi.

Gece yüzünden âlem sustu, sen de artık tez canla aramaya, aktarmaya koyul (Herkes uyurken uyanık olarak Allah’ı aramaya başla);
Çünkü ses, gürültü, halvet yurdunun (Yalnız görüşmek Allah’ın sesinden başka ses duymamak gerektiğinden) huzurunu kaçırır.

Ey Tebrizli Şems, sen gece perdesine de muhtaç değilsin, ondan da sıyrılmışsın;
Ne doğudasın, ne batıda;
İşte şimdi söz kısaldı.

Vakit geçti, akşam oldu, güneş kuyuya girdi (Aydınlatma işi bu günlük sona erdi).
Âşıkların can güneşi (Şems Hazretleri) de Tanrı halvetine (İç âlemine, Tanrı âlemine) daldı.

                                 ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1. Aydın gönüllü birinin aklımızla bilemediğimiz, göremediğimiz sırları açıklayarak bizi ışıklandırdıklarını, şüphelerden, acabalardan, tereddütlerden, sonunun ne olduğu merakından bizi kurtardıklarını öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren,
Şems Hazretlerinin varlığıyla dil ile söylemeye gerek kalmadan insanın düşünerek bulamadığı sorulara cevap verdiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar