320- Onu sudur döndüren, o da döner durur;
Fakat
Tanrı, suyu kesti mi yerinden bile kımıldayamaz.
Sus
ki şu sözlerimiz sırlarımızdan uçup geliyor;
Sen
sus da sözünde hiç sürçmeyen (Konuşma sırasında
kelimeleri doğru söyleyen) söylesin.
Öylesine
feryatlar (Haykırayım, çığlıklar atayım) edeyim,
öylesine tedbirlere (Önlemlere) girişeyim ki,
sonucu her münkirin (Kabul etmeyenin) gönül
aynasındaki pası sileyim, gidereyim.
Gönül
senin aşk atına binmiş de öylesine yol alıyor ki her adımda can ülkesini bile
fersahlarca (Çok uzun mesafeler) geçmede.
Her
çeşit karanlığın inadına o aydın Lal dudaklarını göster de taş yüreklilerin
başlarına arştan taşlar (Felaketler) yağsın.
Böylesine
(Şems Hazretlerinin) aydınlığını neden inkar (Kabul etmiyorlar) ediyorlar, biliyor musun?
Bu
devleti, bu ikbali (Yüksek bir makama, durama ulaşmış
olduğunu), görüyorlar, kendilerinden utanıyorlar, seni kıskanıyorlar da
ondan.
Böyle
olmasaydı bu çeşit kör (Gördüğünü görmezlikten gelme
durumu) oldukları halde sonunda gözleri açılmaz, o yandaki yıldızlar
gibi salkım-salkım olmuş binlerce ay parçası güzeli görmezlerdi.
Zaten
senin (Şems Hazretlerinin) nurundaki neşeden
körlerin gözleri açılıp duruyor, yolunun güzelliği de topalları bile rahvan (Koşar adım, hızlı)
yürütüyor.
Yürütüyor amma yol alan, gene de yolda ansızın
kendisinden geçivermede.
Zaten
her akıl, senin yeşilliğinde boy atıp gelişmede, o havaya uymada.
Bu
yüzden nice kişiler görüyorum, içleri bomboş, ney gibi feryat ediyorlar (Konuyorlar, haykırıyorlar);
Bu
yüzden yüzlerce ulu erin boyu, gamla çenge (Eğri, büğrü
çalgıya) dönmüş, bükülmüş.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Allah’tan güç
gelmedikçe hiçbir işin olamayacağını, kendi çabamızın bir işi başaramayacağını
öğrendik.
2.
Kıskançlık,
çekemezlik edenlerin görüş yeteneklerini
fenaya kullandıkları için kendilerini kör bir
duruma getirdiklerini öğrendik.
3.
Şems
Hazretlerinin bakışındaki nurunun kuvvetiyle ışığın akılla, ahlakla birlikte
görmeye sebep olduğunu, Hz. İsa gibi baş gözü körleri görür hale getirdiği
değil.
4.
Şems
Hazretlerinin yolundan gidenlerin çok hızlı Hak katına doğru hızlı mesafeler alarak
gidebileceğini öğrendik.
5.
Şems Hazretlerini
yolundan, izinden gidenlerin yolda sarhoş olup kendilerinden geçeceklerini, ruh
gibi olacaklarını, bu arada ansızın akıllarının gelişip güçleneceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
İçi
boş, bilgisiz, değersiz, bağıra-bağıra dini konularda konuşan meşhur olmuş çok
kişinin olduğunu, Ulu erlerin de böyle durumları görüp üzüldüklerini,
kendilerini ortaya çıkarmadıklarını öğrendik, anladık.
Şemsi
Tebrizi Hazretlerinin Ulu er olduğunu, etkili ve yetkili olduğunu, meşhur
olmaktan kaçındığını, Hazreti Mevlana’nın sözünden ve bize tanıtmasından
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ