1 Eylül 2014 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 310 İNCİ BEYİT

310-  Bulutun coşup kükremedikçe (Liderliğin, gücün, etkileyiciliğin, canlılığın harekete geçmedikçe) nasıl olur da güneş Eset burcuna (Aslan burcuna)  girer mi?

Sensiz, zahitlerin (Dinin buyruklarını yerine getirenlerin) ellerinde, ayaklarında bir tek damar bile nasıl olur da atar?

Ölümde anlayış gizlersin, uykuda uyanıklık.
Taştan su çıkartırsın, şimşekten vefa izhar (Sözünde ve sevgisinde kararlılığı gösterirsin) edersin.

Gecenin kapkara seli nerde akıl fikir varsa alır götürür, o selden aklı fikri, “ Hel etâ” (Allah’ı duymak ve görmek) müşterisinden (İsteklisinden) başka kim geri alabilir ki?

Ey parça buçuk şeylerin de canına can olan, tümün de, ey bağa, bahçeye giyim-kuşam bağışlayan, ey her yanda, hayrete düşmüş can, gel diye davul çalan!

Herkes öşür (Zekât) almak için beni aldatır, bana gel der, fakat anlayışım kıttır benim, bu sözü pek anlamam.

Anlayış ne yandan geliyorsa o yana gitmek gerek;
Ömrünü kim uzatıyorsa ömrü uzun olsun diye ona dua etmek gerek.

Gönlünü daraltandır seni yeşerten, geliştiren, yüzüne gül rengi veren, seni duaya zorlayan da odur, duanı kabul edip dilediğini veren de o.

Rı, ye, be, yi, nun’u elifle birleştirir de “RABBEN” demek ( Ey bizim rabbimiz! Ey bizi terbiye eden, besleyen, ey bizi yoktan yaratan koruyucumuz), için ağzına soluk verir, kuvvet bağışlar.

Lebbeyk, lebbeyk (Buyurun, emredin efendim), ey kerem (Büyüklük, ululuk) sahibi, başımda senin sevdan var, senin suyunla değirmen taşı gibi dönüp durmadayım.

Değirmen taşı döner amma bizim de gıdamız o yüzdendir, ekmekçinin kazancı da o yüzden;
Fakat değirmen bunu bilmez, ne diye döndüğünü anlamaz.

                            ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik.
1.    Allah istemedikçe hiçbir şeyin hareket edemeyeceğini öğrendik.
2.    Ölmeden önce ölünüz” hadisi şerifinin sırrını anlayanların anlayışlarının artacağını öğrendik.
3.    Uykuda uyanıklık verenin Allah olduğunu, uyurken bile uyanık halinde olarak çok şeyler öğrenildiğini, çok işler yapıldığını öğrendik. (Yokluk âlemini incele)
4.    Allah’ın emriyle taştan su çıktığını öğrendik.
5.    Bulut ile yer arasındaki bağlılığı şimşek ile sağlayanın Allah olduğunu öğrendik.
6.    Allah’ı duymak ve görmek isteyen taliplerin üstünü örten karanlıklardan kurtulacağını öğrendik.
7.    Bütün bağ ve bahçeleri çiçeklerle süsleyenin, toprağa yeşil elbise giydirenin Allah olduğunu öğrendik.
8.    Düşünmenin önemli olduğunu, düşünme kaynaklarına doğru yönelmemiz gerektiğini öğrendik.
9.    Kim iyilik ediyorsa onun iyiliğini bilmemiz ve Allah’a dua yoluyla bildirmemiz gerektiğini öğrendik.
10.                      Gönlümüz daraldığı zaman sebeplerle uğraşmanın yanlış olduğunu, bunu Allah’ın yaptığını öğrendik.
11.                      Bizi geliştirenin, güzelleştirenin Allah olduğunu öğrendik.
12.                      Bizi hasta ve muhtaç edip kendisiyle dua yoluyla konuşmamızı isteyenin Allah olduğunu öğrendik.
13.                      Bize isteme, elde etme kuvveti verenin Allah olduğunu öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren,
Hakikati olduğu gibi anlamanın üç makamı vardır:
1.    Lâ faile illallah (İşi yapan Allah’tır)
2.    Lâ mesufe illallah (Bütün nitelikler sıfatlar keyfiyetler Allah’ındır.)
3.    Lâ mecude illallah (Allah’tan başka var olan yoktur)
Yarenlerimin bu yolda üç durakta bir zaman kalarak, çeşitli olaylar yaşayarak, görüş ve düşünmeleri anlama aşamasında gelişip olgunlaştıkça bir sonraki makamı geçerler.

Her şeyi bildiğimizi anladığımızı sanırız, aslında yaptığımız işi anlamadan yapmaya devam ederiz.

Allah izin vermezse, yapın diye genel emrettiği iyiliği bile yapamayacağımızı öğrendik, anladık.
                                           *
RAVLİ

Popüler Yayınlar