310- Bulutun coşup kükremedikçe (Liderliğin, gücün, etkileyiciliğin, canlılığın harekete
geçmedikçe) nasıl olur da güneş Eset burcuna (Aslan
burcuna) girer mi?
Sensiz,
zahitlerin (Dinin buyruklarını yerine getirenlerin)
ellerinde, ayaklarında bir tek damar bile nasıl olur da atar?
Ölümde
anlayış gizlersin, uykuda uyanıklık.
Taştan
su çıkartırsın, şimşekten vefa izhar (Sözünde ve
sevgisinde kararlılığı gösterirsin) edersin.
Gecenin
kapkara seli nerde akıl fikir varsa alır götürür, o selden aklı fikri, “ Hel
etâ” (Allah’ı duymak ve görmek) müşterisinden (İsteklisinden) başka kim geri alabilir ki?
Ey
parça buçuk şeylerin de canına can olan, tümün de, ey bağa, bahçeye giyim-kuşam
bağışlayan, ey her yanda, hayrete düşmüş can, gel diye davul çalan!
Herkes
öşür (Zekât) almak için beni aldatır, bana gel
der, fakat anlayışım kıttır benim, bu sözü pek anlamam.
Anlayış
ne yandan geliyorsa o yana gitmek gerek;
Ömrünü
kim uzatıyorsa ömrü uzun olsun diye ona dua etmek gerek.
Gönlünü
daraltandır seni yeşerten, geliştiren, yüzüne gül rengi veren, seni duaya
zorlayan da odur, duanı kabul edip dilediğini veren de o.
Rı,
ye, be, yi, nun’u elifle birleştirir de “RABBEN”
demek ( Ey bizim rabbimiz! Ey bizi terbiye eden,
besleyen, ey bizi yoktan yaratan koruyucumuz), için ağzına soluk verir,
kuvvet bağışlar.
Lebbeyk,
lebbeyk (Buyurun, emredin efendim), ey kerem (Büyüklük, ululuk) sahibi, başımda senin sevdan var,
senin suyunla değirmen taşı gibi dönüp durmadayım.
Değirmen
taşı döner amma bizim de gıdamız o yüzdendir, ekmekçinin kazancı da o yüzden;
Fakat
değirmen bunu bilmez, ne diye döndüğünü anlamaz.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik.
1.
Allah istemedikçe
hiçbir şeyin hareket edemeyeceğini öğrendik.
2.
“Ölmeden önce ölünüz” hadisi şerifinin sırrını
anlayanların anlayışlarının artacağını öğrendik.
3.
Uykuda uyanıklık
verenin Allah olduğunu, uyurken bile uyanık halinde olarak çok şeyler
öğrenildiğini, çok işler yapıldığını öğrendik. (Yokluk âlemini incele)
4.
Allah’ın emriyle
taştan su çıktığını öğrendik.
5.
Bulut ile yer
arasındaki bağlılığı şimşek ile sağlayanın Allah olduğunu öğrendik.
6.
Allah’ı duymak ve
görmek isteyen taliplerin üstünü örten karanlıklardan kurtulacağını öğrendik.
7.
Bütün bağ ve
bahçeleri çiçeklerle süsleyenin, toprağa yeşil elbise giydirenin Allah olduğunu
öğrendik.
8.
Düşünmenin önemli
olduğunu, düşünme kaynaklarına doğru yönelmemiz gerektiğini öğrendik.
9.
Kim iyilik
ediyorsa onun iyiliğini bilmemiz ve Allah’a dua yoluyla bildirmemiz gerektiğini
öğrendik.
10.
Gönlümüz
daraldığı zaman sebeplerle uğraşmanın yanlış olduğunu, bunu Allah’ın yaptığını
öğrendik.
11.
Bizi geliştirenin,
güzelleştirenin Allah olduğunu öğrendik.
12.
Bizi hasta ve
muhtaç edip kendisiyle dua yoluyla konuşmamızı isteyenin Allah olduğunu
öğrendik.
13.
Bize isteme, elde
etme kuvveti verenin Allah olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Hakikati
olduğu gibi anlamanın üç makamı vardır:
1.
Lâ faile illallah
(İşi yapan Allah’tır)
2.
Lâ mesufe
illallah (Bütün nitelikler sıfatlar keyfiyetler
Allah’ındır.)
3.
Lâ mecude
illallah (Allah’tan başka var olan yoktur)
Yarenlerimin
bu yolda üç durakta bir zaman kalarak, çeşitli olaylar yaşayarak, görüş ve düşünmeleri
anlama aşamasında gelişip olgunlaştıkça bir sonraki makamı geçerler.
Her
şeyi bildiğimizi anladığımızı sanırız, aslında yaptığımız işi anlamadan yapmaya
devam ederiz.
Allah
izin vermezse, yapın diye genel emrettiği iyiliği bile yapamayacağımızı
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ