5 Eylül 2014 Cuma

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 350 İNCİ BEYİT

350-  O zaman Süleyman (Peygamber), o sevgi yüzünden düzenlere düşeceğinden, belalara uğrayacağından korkup titremeye başlamıştı.

Ansızın bir şeytanlıktır, gelip çatmıştı; yücelik, padişahlık kadehi onu estirmişti de ondan ululuğa kapmıştı.

O eşsiz padişah, bir an için mülkünün tedbirine düşmüştü, devleri, perileri saf-saf dizmiş, onlara güvenmiş, dayanmıştı.

Derken heva ve hevesine (Zevk ve kişisel isteklerine, boş ve geçici uğraşılara) uyup gaflete düştüğünü anlamış, o bağlardan, bahçelerden göz yummuş, malının mülkünün kendisine ait olmadığını bilmiş, aklı başından gitmişti.

Kazara kendisini o tarafın (İlahi âlemin) sevgisiyle meşgul olmaktan alıkoydukları için kahır kılıcını devin, perinin boynuna çalmıştı.

Hemencecik, herkesin kendisine kul, köle olduğu Şemseddin’in lütfu (İyilikleri), ay gibi doğmuştu da yapma “ Ey seçilmiş er, yakma âlemi” demiş, onu men etmişti.

Padişahtan o müjdeyi alınca hemen secde etmişti; Tebriz’den öylesine bir vade almıştı ki buna iki âlem feda olsa değer.

Şu yoksul, nasıl ağlayıp inlesin ki o sevgili merhamete (Çaresizlere yardım etsin, acıyarak sevgiyle korumaya) gelsin.
Şu gözler, nasıl kan ağlasın ki o gül bahçesini göreyim.

Güneş (Şems Hazretleri) beni aydınlattı mı az yanıp yakılıyorum ayrılıktan;
Gönül, bir yol göstersin bana da yeni baştan işe koyulayım.

Ey hünerlere sahip olan tüm akıl, bir efsun (Büyü, sihir) bellet bana, bir çare öğret de o çareye başvurayım, o güzeller güzeli sevgilinin gönlünde bir merhamet peydahlansın (Meydana getirsin).
                            ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Süleyman Aleyhisselâma peygamberlik yanında dünya saltanatı verildiğini, kendini büyük görmeye başlayınca Allah tarafından imtihana sokulduğunu, verilen saltanatın yetersizliğe, düşkünlüğe uğratılarak nasıl davranacağına bakıldığını öğrendik.
2.    Süleyman peygamber kendisine verilen mal ve mülkü kendisinin malı olduğunu sanarak dünya sevgilerine dalmış ve böylece yanlışa düşmüş olduğunu öğrendik.
3.    Şemsi Tebrizi hazretlerinin uyarısı ve müjdesi ile Süleyman Peygamberin yanlışını görerek tövbe edip doğru yola tekrar girdiğini öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren,
Süleyman peygamberle Şemsi Tebrizi Hazretlerinin yaşam yılları aynı gözükmemektedir, buna şaşırma.

Nasıl ki İlk yaratılan insan ruhunun Hazreti Muhammed ise de son peygamber olarak dünyaya vücut verilerek indirilmiştir.

Yani Ruhlar âleminde milyonlarca yıl önce yaratılıp yaşarken sıramız geldiğinde intihan dünyasına geliriz,  ölürüz ve tekrar geldiğimiz yere döneriz.

Ölmek ile yok olmadığımızı, ancak bedenimizden ruhumuzun ayrıldığını, peygamber bile olsa dünyaya gelenin imtihan edileceğini öğrendik, anladık.

Seçilmiş ruhlar bizim gibi zamana bağlı olmadıklarından Allah’ın emri ve görevlendirmesi ile tüm zamanlarda vücut bulurlar ve görevlerini tamamlarlar.


Hızır Aleyhisselâm’ın düştüğü yanlıştan kurtarmak için aynı zaman diliminde yaşamamalarına rağmen Şems Hazretlerinin uyardığını öğrendik, anladık.

                                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar