9 Eylül 2014 Salı

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 390 İNCİ BEYİT

390- Konuğunum bu gün, senin sarhoşunum, darmadağınığım senin yüzünden;
Bu haber bütün şehre yayıldı, her yer bu haberle doldu;
Bu gün işret (Tekkede bir araya gelme ) günü, haydin gelin. 

Tanrı’dan başka müşteri arayan (Yaptıklarının iyiliklerinin karşılığını insanlardan bekleyen), eşekten başka bir şey değildir;
Şu külhanın (Ateşi yandığı yer) yeşilliğinde eşekler gibi yiyecek ot arar o.

Bil ki külhanda yeşillik adamın ağzını, sakalını pis kokutur.
Mustafa (Hz. Muhammed) “fışkılardaki, sazlıktaki yeşilliklerden uzak durun” buyurdu.

Fışkılardaki yeşillikten de uzağım, bağlardaki, bahçelerdeki güzelliklerden de;
Kibirden (Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik, gurur) de uzağım, benlikten de;
Ululuk şarabıyla hoşum ben.

Tanyerinden ay nasıl belirirse, otlar, yeşillikler arasında gül nasıl görünürse ansızın gönülden bir güzelin (Şems Hazretlerinin) hayali belirdi de baş gösterdi.

Dünyanın bütün hayalleri, onun (Şems Hazretlerinin) hayaline doğru kaçışmaya başladı;
Hani, demir parçaları mıhladıza (mıknatısa) karşı nasılsa tıpkı öyle.

La’ller (Değerli taşlar) ona (Şems Hazretlerine) karşı taş, aslanlar yaban eşeği, kılıçlar ona karşı kalkan kesilmiş, güneş zerrelerinden ibaret.
Dünya Turdağı’na döndü, her zerresi aydınlandı, ruh da Musa gibi tecelliden aklını yitirdi, kendinden geçti.

Her sarhoş, kendisine göre bir vuslat (Sevgilisi ile buluşma) âleminde, aslının, aslının aslı ile vuslatta (Sevgilisine kavuşmuş);
Yoklukta usul  (Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz) tutmada, apaşikâr el çırpmadı.    

Her ot yeşermiş, güzel.
Her zerre, sabır sıkıntının anahtarıdır, şükür razılığın anahtarı diye naralar atmada.                     
                      ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Yaptıklarımızın satın alanın Allah olduğunu bilmemiz ve karşılığını ondan beklememiz gerektiğini öğrendik.
2.    İnsanlık değerinden yoksu kişinin pis ve haram demeden, sonunda cezalanacağını bildiği halde yiyecek peşinde olduklarını öğrendik.
3.    Pis İnsanlar içinde yetişmiş güzel gözüken kişinin görünmeyen pislikleri olacağından, güzel gözüken kişinin yetiştiği ortamının bilinmesi ve bu konuda dikkat edilmesi gerektiğini öğrendik.
4.    Mevlana Hazretlerinin görünen ve hoş olan güzelliklerden ve benlikten uzak olduğunu, Tanrının verdiği ululuğa sahip çıktığını öğrendik.
5.    Şems Hazretlerini manevi çekici bir güzelliğe sahip olduğunu, herkesi kendisine doğru çektiğini öğrendik.
6.    Dünyaya ait değerli her ne varsa Şems Hazretlerinin yanında değersiz olduğunu öğrendik.
7.     Şems Hazretlerinin nurunu göstermesi ile her yerin urla aydınlandığını, ruhları da bu nuru görenlerin kendinden geçtiklerini öğrendik.
8.    Nuru ruhumuzun görebileceğini, ışığı başımızdaki gözle görebileceğimizi öğrendik.   
9.    Aslının aslını ve onun da aslını arayanlar aradığı o sevgiliyi (Tanrı’yı)yokluk âleminde bulacaklarını öğrendik.
10.                      Tanrı’ya kavuşmak için izlenmesi gereken düzenli yol, yöntem ve tarz gerektiğini öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren,
Güzel olmak ve güzel görünmek için başımıza sıkıntı geldiği zaman sabretmemizin gerektiğini, sıkıntıdan sonra ferahlığın geleceğini bilmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Allah’a şükrederek verdiklerine ve vermediklerine şükrederek gönülden razı olursak güzel olmak ve görünmek sırrını anlamış olacağımızı öğrendik, anladık.

Allah başkalarının kıskanacağı bir güzelliği bize vereceği zaman başkalarının göreceği ve dikkatlerinin yoğunlaşacağı sıkıntı verdiğini, bu sıkıntının içinde hediyeyi hazırladığını, sabredenlere verdiğini, sabretmeyenler, şikayetçi olanlara vermeyip yokluk alemine geri aldığını öğrendik, anladık.

Şükredene Allah’ın daha çok nimetler erdiğini öğrendik, anladık.
SABIR ile ŞÜKRÜN önemini aklımızdan çıkarmamamız gerekir.
                                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar