(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
4690. Yiğitlik gösterelim de dünya zindanının kapısını koparalım.,
Aşk şahnesi (Bekçisi)
bizimle beraber;
Kimden çekinecekmişiz?
Gam gecesinin zencilerini (Karanlığın, görünmezliğn, bilinmezliğin insana verdiği üsüztüyü) darağacına çekelim (İdam ederek etkisiz hale getirelim).,
Savaşa girdik de ayak diredik mi Zenci (Kara yüzlü) kimmiş. Rum (Ak yüzlü) kim oluyormuş?
Kafa tasından başka bir şeyi kadeh diye kullanmayalım.,
Her kazanın çevresinde dolaşmayalım;
Kepçe değiliz ya.
Öküzü (Boğayı) (Maddeciliği) ahırdan çıkaralım, Arslan Burcu na doğru (Etkileyici, güler yüzlü, yardım etmeyi seven ve kendine görev yapmaya doğru) sürelim.,
Değil mi ki bu bostandayız;
Çare yok, eşek kafası da bulunacak.
Kafdağma vuran şu gerçekler dalgaları bizde coşar, kabarır da ta orayadek varır;
Ark biziz Çünkü.
Yeni Ay gibi inceciğiz ama dolun-Ay bizim;
Şu dehlizdeyiz ama baş köşe bizim.
Biz yüz gösterdik mi, gül yüzlüler de yüz gösterirler.,
O bahçede ilk baharız biz, güz değiliz.
Nazlanır da nesiniz siz deriz;
Herşey secdeye kapanır, hepsi de sana karşı hiçbir şey değiliz der.
Gül yüzlüyüz ama sizin güzelim yüzünüze karşı yüzü yunmamış pis, hiçbir şey anlamaz, iyiyi kötüden ayırd etmez biriyiz derler.
Tibet ceylanları, yayılmak için geldiler;
Çünkü bugün tümden misk kesilmişiz, amberler damlatmadayız.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Şems Hazretleri aşk bekçisi olduktan sonra aşıkların kimseden çekinmeden hareket edebileceklerini öğrendik.
Bilinmezliklerin, görünmezliklerin, insanı tedirgin ettiğini, üzüntü verdiğini, Şems Hazretlerinin içimizin derinliklerinde zamanla kaybolmuş düşünce ve yaşanmışların, karanlıklar içinde kalmış, bize huzursuzluk veren her ne varsa ışığıyla aydınlatıp ortaya çıkarıp, gereği ne yapılmasını göstererek sıkıntıdan kurtardığını öğrendik.
Kendimizi iyi ve beğenilecek özellikler kazanmaya doğru yönlendirip harekete geçmemiz gerektiğini öğrendik. Gerçeklerin aşıklarda kabarıp coştuğunu, aşıkların yüce dağlara gerçeklerin varacak yolunu oluşturduğunu öğrendik.
Aşıkların karanlıkta kalanları aydınlatan dolunay gibi olduklarını baş köşe sahbi olduklarını, kendilerini, gizlediklerini, küçük gösterdiklerini öğrendik.
Aşıkların bahçelere bile hükmeden gül yüzlü kişiler olduğunu, kendilerini hiçbir şeyden anlamaz, iyiy kötüden ayırt edemez biri gibi gösterdiklerini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Aşıkların etrafımızda gezindiklerini, güzel kokularından ve yavaş dolaşmalarından anlamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
