(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
4680. Devlet cengi, yüzünün ışığıyla düzeldi:
Artık ud’a (İri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı) bir iki mızrab (Telli çalgıları çalmaya yarayan, kemik, maden, plastik veya özellikle kiraz ağacından yapılan aletle) vurmamız nasip oldu.
Köpürüp coşma çağı geldi;
Durup bekleme, gözetleme zamanı geçti;
Sarhoşuz biz, ne biliriz ne kadar coştuğumuzu, ne biçim köpürdüğümüzü?
Tertemiz kardeşlerin avucunda toprak bile altın oluyor.,
Artık şu gaddar dünyanın gözüne toprak saçalım.
İplerle bağlamışlar da sağ yana çekiyorlar bizi.
Biz de artık varalım, şırlak (Çağlayan) ülkesinde zevk çadırını kuralım.
Dünya, ateş yüzlü birinin yüzünden aydınlandı, hoş bir hale geldi; Kalk artık kazancı da ateşlere verelim, işi-gücü de.
Gönlümüzden bir şimşek çaktırırsak, dağa-bayıra bir yıldırım düşürürsek dağ da Turdağı gibi paramparça olur da dirilir, bayır da.
Geri kalanını sen söyle;
Çünkü senin gibi biri varken söz halkasını vurmamız, hem soğuk bir iştir, hem yazık doğrusu.
Ne vaktedek uyuyacağız?
Sabah şarabı içme çağı (Kendine gelme zamanı), haydin, kalkın.. Rahmet suyunu alalım da ateşe serpelim (Bağışlama, yarlığama, merhamet suyu ile ateşi söndürelim).
O gökleri dolaşan yelesi (Ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar), kuyruğu kara, doru (Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi koyu renkli olan, yağız) Arap atına gem vurmamızın (Her türlü taşkınlığı, isteği, hevesi engellemek), eğer takmamızın (Atın sırtına yerleştirilip , binilecek düzenin) tam çağı;
Ne diye tutmuyoruz onu.
Tutalım da kara arslanların bulunduğu ormana doğru bir hoş sürelim; Arslan avcısı kesilelim;
Korkmayalım kara arslanlardan.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Şems Hazretlerin ortaya çıkmasıyla Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamında) olanın görünür olmasıyla, tanımakla, tanışmakla, onun yaklaşmasıyla sevinçten coşmak, zevkten sarhoş olmamız gerektiğini öğrendik.
Tanrı şarabı içmiş sarhoş olmuş kişinin kendisinin coştuğunu, köpürdüğünü, kendi durumunu bilemeyeceğini, hoşgörü ile sakinleşmesini beklememiz gerektiğini öğrendik.
Tertemiz kardeşlerin Şems Hazretlerinin yüzünün ışığından hamlıktan çıkıp olgunlaştıklarını, toprağı altın yapacak yetki iledonandıklarını öğrendik.
Şems Hazretlerinin işaret ettiği yere varmak orada kalmak gerektiğini öğrendik.
En büyük kazancın dünyayı aydınlatan Şems Hazretlerinin ışığı olduğunu, onun aydınlığında iş yapmamız gerektiğini öğrendik.
Şems Hazretlerinin ışığı ile kalpte oluşan duyguların kaynağının yıldırım etkisine ulaşacağını, istediği dağı parçalayabilecek duruma geleceğini öğrendik.
Şems Hazretlerinin sözle anlatılmasının övmek bile olsa soğuk bir davranış olduğunu öğrendik.
Gün doğmadan önce kalkıp yeryüzüne Allah’tan gelen bağışlama, yargılanıp affedilme, üzüntülerden, acılardan kurtulup yaşam suyu Tanrı şarabıyla sarhoş olmamız, elde etmemiz, sabah rüzgârının diriltici özelliğinden faydalanmamız gerektiğini öğrendik.
Alıştığımız yaşam ve davranış şeklinden kurtulup önerilen yere gitmek için vasıtayı hazırlayıp yola çıkmamız gerektiğini öğrendik
İşte böyle yaren;
Allah’a ve Allah dostuna bağlı kişinin korkudan temizleneceğini, korkudan eser kalmayacağını, gideceği yere hiç korkmadan varacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
