7 Nisan 2022 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 4560 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
4560. Sen şekilleri (Matamatiksel varlıkların gösterilmesine yarayan resim) testiler (Geniş gövdeli, dar boğazlı kap) bil, zehir de (Organizmaya girdiğinde kimyasal etkiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyı öldürebilen madde) düşünce (Ruhen algılanabilen asıl gerçeklik) şerbeti.,
Testi gibi hepimiz de her solukta hem boşuz, hem dolu.

Bir solukta çalgıyla, rakısla doluyoruz;
Bir solukta kavgayla-gürültüyle..
Bir solukta hiçbir şeye aldırış ettiğimiz yok, bir solukta fayda, zarar kaydına düşüyoruz.

Şerbet (Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek), testinin içinde kendi kendine olmaz ya;
Bir başka yerdendir o.,
Bizim de tıpkı testi gibi şerbetin nerden geldiğinden haberimiz yok.

Bakış bakışı (Yüzü bir yöne doğru olarak gelişmesi ve iyi bir duruma kalması için dikkati vereni)-görüşü (Algılayıp değerlendirme yeteneğini) vereni bilmez;
Perde ardmdadır (Göstermez kendisini)..
Neden mi?

Biz, bakışı görüşü verene dalmışızdır da (İçindeyiz de) ondan.
Birşeyden aşırı uzak olan, o şeyi göremez.,
Bizse aşırı yakınlık yüzündendir ki göremiyoruz.

Kimi oluyor, cansızlara karışıyoruz da buz gibi donup gidiyoruz;
Kimi de şeker gibi o sütün içinde eriyoruz.

Şu buz erimiyorsa güneşten kaçıyor da ondandır..
O Ay, bize gelmiyorsa eğere bağlanmışız da ondan gelmiyor.

Gönül, görünüşte sevgiliyle buluşamamış;
Bu yüzden de ciğerinde su yok ama dostun keremiyle (Bağış olarak verdikleriyle, iyilikleriyle, cömertlikleri, eli açıklığıyla) birleşmişiz, suyla ciğer gibiyiz biz.

Mühendis, can için gizli bir ev yaptı;
İç yüzde mühendisle o evin hesaplarını sayıp duruyoruz.

Süleyman gibi bizim başımıza da taç korsa biz de karınca gibi ona şükretmek için kemer kuşanırız (Hizmet etmek için hazırlanırız).
                            ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                          ***
Neler öğrendik;
1. Şekillerin bir kap olduğunu, içine zehir de konabileceğini, ruhen algılanabilen asıl gerçekliğin konabileceğini, bunlarla dolup boşabileceğini öğrendik.
2. İnsanın çok çabuk değişebildiğini; müzikle, dansla, kavgayla, gürültüyle, aldırış etmeyen, fayda, zarar peşine düşüp dönüştüğünü öğrendik.
3. İnsanın testi gibi olduğunu, nerden geldiğini bilmediğini şeyle dolup boşalacağını öğrendik.
4. Bize bakışı, görüşü, gördüğünü değerlendirme gücünü vereni bilmeyeceğini, çünkü kendisini göstermeyeceğini, öğrendik.
5. Mevlana Hazretlerinin bakışı görüşü verenin içine daldığını, aşırı yakın olduğu için göremediğini öğrendik.
6. Aşırı uzak olanın bakışı görüşü vereni görüp tanıyamayacağını öğrendik.
7. Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerinin sıcaklığıyla buz gibi katı durmaktan kurtulduğunu, sütün içinde eriyen şeker gibi olduğunu öğrendik.
8. Aydınlanmaktan, ısınmaktan kaçan kişinin buz kibi katı kalacağını, bir şeye kendini bağlayanın çağrılan yere gidemeyeceğini öğrendik.
9. Allah yakın birini yakından tanımak, her türlü düşüncesini bilmek ancak onun iyiliğiyle yardımıyla olacağını, böyle yakınlaşıp birleşmenin Mevlana Hazretleri ile Şems Hazretlerinin birleşmesi gibi örnek olması gerektiğini öğrendik.
10. Canımızın içine gizli bir ev yapıldığını, bu evin farkında olmayanın tahminler yaptığını öğrendik.
                          *
İşte böyle yaren;
Allah kişinin başına Taç koyunca şükrederek bu yolda hizmet etmek için hazır olması ve hizmet etmesinin gerektiğini öğrendik, anladık.
                          *
RAVLİ



Popüler Yayınlar