4590. İçyüzde (Herkesçe bilinmeyen, anlaşılmayan ve görünenden büsbütün başka yerde) göğün üstündeyiz;
Beden bakımından yerin altında.,
Görünüşte öldük ama gerçekte dirilmişiz biz.
Dünyadaki derman (Güç, takat, mecal), dert (Üzüntü, hastalık) arar, hasta (Fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kişiyi) arar.,
Bizse dermandan kesilmişiz de (Güç, takat, mecal aramaktan, savaşmaktan vazgeçip) dertle dost (Üzüntü, hastalık ile iyi geçinen, arkadaş) olmuşuz.
Can arı-duru (Çok temiz, katışıksız) bir ayna, beden o aynada bir toz.,
Güzelliğimizi gösteremiyor;
Çünkü tozun altındayız.
İki evdir şu, iki konak (Büyük ve gösterişli ev);
İkisi de onun mülkü...
Ona (Allah dostuna) hizmet et, hizmet ettik diye bu hizmetle övün.
Yüzün (Görülegelen veya umulan hoşgörülüğüne güvenilerek gösterilen cüret), gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağının) atına bindi (Hızlı ghareket edecek duruma geldi) mi, şah kesiliriz;
Kadehin (Tanrı şarabı dolu büyük kadeh) geldi mi, tortuluysak bile saf bir hale geliriz.
Şarap sunan sen olduktan sonra bütün sarhoşlar, bizimle övünsün.. Besleyen sen olduktan sonra arık (Zayıf, cılız, kuru, sıska) olsak bile semiririz (Besili, duruma geliriz).
Hadi, terci (Tekrar) beytiyle kuşdili (Dostların anlayacağı, yabancıların anlayamayacağı şekilde) söyle.,
Dille söylemezsen can yolundan anlat.
*
Dünyaya geldi de iki günceğiz bize yüz gösterdi;
Bu dünyadan öylesine çabuk gitti ki kimdi, bilemedim ben.
Tanrı için a aziz yüce konuk (Şems Hazretlerine) dedim;
Sana inananları ne de çabuk Tanrıya emanet edip gidiyorsun.
Şu dünyada dedi, kim bir ak gün (Mutlu bir yaşayış) görmüştür ki gökkubbeden karasu (Körlük) yağmasın üstüne.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Mevlana Hazretlerinin ve dostlarının toprağa gömülmesiyle yerin altında hapsolmadığını, diriliğini devam ettirdiğini, 9 kat göğün üstünde yokluk âleminde olduklarını, canlı eylemlerine devam ettiklerini, her gözün bunu göremeyeceğini, her aklın bunu anlayamayacağını öğrendik.
Dünya yaşamında gücün kullanabileceği alan ve kişi aradığını, kişilerinde güç aradığını öğrendik.
Mevlevilerin başına gelen dertlerle, hastalıklarla savaşmak yerine iyi geçinen arkadaş olma yolunu seçtiklerini öğrendik.
Ortalık toz duman olunca kişinin kendi güzelliğini görecek olanağı bulamayacağını öğrendik.
Dünya yaşamının Allah mülkünde kısa bir zaman yolculuk etmek olduğunu, bu yaşamda Allah dostlarına hizmet ederek övünecek işler yapmamız gerektiğini öğrendik.
Mevlana Hazretleri gönül vasıtasıyla padişah olduğunu, Tanrıdan ikram olarak şarap geldi mi katışıksız, tertemiz bir hale geldiğini öğrendik.
Şarap sunan Allah dostu olduktan sonra bu sarhoşluğun övünülecek sarhoşluk, zayıflıktan kurtulma olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Yeryüzünde yaşayışın birkaç gün olduğunu, bu yaşayışta mutlu bir yaşayış görülmediğini, hakikati olduğu gibi göremeden körlük içinde ömrün tüketildiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
