23 Mart 2022 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 4410 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri kendisini anlatıyor)


4410. (Bizi) Bilseler kendilerine değer vermezler;

Çünkü bize karşı derman (Güç, takat, mecal) bile başını tutar da bunaldık (Çok sıkıldık, çok tedirgin olduk)-kaldık der.


Yıkılmışız;

Meyhane (Tekke) de bizim yüzümüzden darmadağan olmuş;

Bir zamancağız şu yıkık yerdeyiz ama aşk definesiyiz biz.


Meyhanedeyiz (Tekkedeyiz), kahyamız sakıy (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi) ancak.,

Kahyamız da o, sahibimiz de;

Onu biliyoruz ancak.


Sarhoşun (Tanrı şarabı içmişin) gamla, düşünceyle, tedbirle ne işi var?

Baş köşeye mi layıkız, kapıcı mıyız;

Böyle bir düşünceye kapılır mı sarhoş ?


Baş köşeden haberi olan kapıcıdır.

Bizimse canımızdan bile haberimiz yok da o yüzden sevgilinin kucağındayız.


İçimiz ney gibi bomboş;

Sakıy (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi) üflüyor da söylüyoruz;

Yoksa söz söylemeyi istemeyiz biz.


Ne hoştur o gümüş bedenli güzel ki (Şems Hazretleri) kim olduğunu bilmez, haberi yoktur kendinden..

Yükümüzü çeker-durur, bizse boyuna incitiriz onu.


Sevgilimiz, kendinin kim olduğunu bilmesine bilir;

Fakat bilmez görünür, değersiz sayar kendini.,

Parasız-pulsuz görünür, pek değersiziz, ucuzuz biz der.


Lütfundan (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım)-kereminden (Soylu, ulu, büyük, asil olduğundan) yaş ağaç gibi başını aşağı eğer.,

Bizse yaprak gibi ayrılığının korkusuyla titrer-dururuz.


Bir zamancağız beni bırak ey can;

Susarak söylemek hoş.

Biz de sustuğumuz halde söz söyleyeniz;

Teraziye benziyoruz.

                            ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385

                           ***

Neler öğrendik;

  1. Sorunları tanımlayacak, aydınlatacak, çözüm yolu gösterecek, doğru olanı açık ve anlaşılır şekilde söyleyen yardımcı olacak, aramızda çok güzel insanların olduğunu bilmemiz gerektiğini, heşeyin en iyisini doğrusunu ben bilirim düşüncesinden kendimizi kurtarmamız gerektiğini öğrendik, öğrendik.

  2. Mevleviler görünüşte darmadağın, hatta gösterişsiz bir durumda olarak göründüğünü fakat aşk hazinesi olduğunu öğrendik.

  3. Mevlevi tekkesinde insan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişinin bulunduğu yer olduğunu, aşıkların burada toplandıklarını öğrendik.

  4. Tanrı şarabıyla sarhoş olan kişinin üzüntülü, önlem alma düşüncelerine kapılmadıklarını, baş köşede olmayı düşünmediğini, çünkü sevgilisinin kucağında olduğunu öğrendik.

  5. Aşığının içinin boş olduğunu, yani kendi değerinin ve düşüncesinin esiri olmadığını, Allah dostunun içine üflediğini söz olarak dışarıya çıkardığını öğrendik.

  6. Şems Hazretlerinin çok güzel olduğunu, yükümüzü çektiği halde incitmekte devam ettiğimizi öğrendik.

  7. Yükümüzü çeken sevgilimizin alçak gönüllü olduğunu, kendini çok aciz gösterdiğini öğrendik.

  8. Yükümüzü çeken sevgili büyüğümüzün iyilik ve yardım ettiği halde alçak gönüllü davrandığını, büyüklüğünü, asilliğini, ululuğunu, soyluluğunu böyle gösterdiğini, bizim ayrılık korkusu duyduğumuzu öğrendik.

                          *

İşte böyle yaren;

Mevlana Hazretlerinin söyleyecek çok söz olduğunu, susarak söylemenin daha hoş olacağını bildiğini, sözlerinde terazi oluşturduğunu, kişinin kendini bu tartıda tartıp değerini anlaması, kabul etmesi, olumlu yönde hareketlenmesi için yol, yer, kişi gösterildiğini, canını sıkmaktan vazgeçmesi gerektiğini öğrendik, anladık.

                          *

RAVLİ


Popüler Yayınlar