(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
4300. Güzellerin aşkındaki tadı, şaşırıp kalanlardan arama;
Yalancı sabah bu kervanın yolunu azıtır-gider.
A can, kanımı döksen helal ettim-gitti;
Fakat dökmezsen helal etmem hakkımı, zulmedersin (Eziyet, işkence edersin) bana.
Derken ne dile gelebilen, ne yazıya sığan sözleri, sustum da gözümle, kaşımla söyledim.
Anlamadın ama kızdın;
Hele-hele, kızgınlığını arttır;
Ne diye az bir çabada bulunmadasın?
Soğukluk, gölgede meydana gelir;
Güneşse (Şems) hem aydındır, hem kızgın...
A selvi, gölge gibi o güneşin yüzüne karşı yok ol-gitsin.
O Çigil mumu, sarhoş bir halde ibadet yurdumun kapısından girinceyedek onun yüzünden kaç tane kandil kırdım ben.
A Tebriz'li Şems, güneş hakkını bilmemiş olmalı ki böyle bir ince hastalığa uğramış.
Develer esridiler (Coşup kendinden geçtiler, sarhoş oldular), artık deve oyununu bir seyret.
Esrik deveden kim, bilgiden doğan edebi (İyi ahlakı, inceliği, terbiyeyi) umabilir (Olmasını ister, bekler);
Kim, doğru-düzen hareket edişi bekleyebilir?
Bilgimiz onun vergisi (Doğuştan sahip olduğu nitelik), yolumuz onun ana yolu;
Isılığımız (Sıcaklığımız, uzamamız, genişlememiz, erimemiz, buharlaşmamıza sebep olan enerji) da onun kereminden (Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet);
Koç Burcundaki güneşten (26 Mart günü oluşan hız, cesaret, motivasyon, enerji, hareket, sabırsızlık, öfke ile) değil.
"Ruhumdan ruh üfürdüm" (Hivr suresi 29-Sad suresi 72) günü, soluğu can verir sana...
İşi-gücü. "Ol deyip oldurmaktadır'' (Bakara suresi 117);
Yaratışı sebeblere, araçlara bağlı değil.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Tanrı’nın sanatını gösterdiği güzelden tat alanın haline şaşırıp kalan kişinin yalancıların içinde hayat yolculuğuna devam edeceğini öğrendik.
Mevlana Hazretleri Tanrının güzeli uğrunda kanının dökülmesini helal ettiğini, bizlerin de böyle davranmamızı istediğini, böyle davrananlara hakkını helal ettiğini öğrendik.
Mevlana Hazretleri Aşkın önemini sözle anlattığını, dile gelmeyen, söze sığmayan anlatımını da susarak kaş-göz hareketleri ile işaretle söylediğini öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin sözlerini anlamayanın kızacağını, hazretin bu kızgınlığın artırılmasını, anlamak için, çabasını çoğaltmasını istediğini öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin öğretisine soğuk kalmamak gerektiğini, güneşin aydınlığından, kızgınlığından kaçmamak buradayok olup tekrar var olmak için korkmamak gerektiğini öğrendik.
Daha aydınlık vereni bulmak için Mevlana Hazretlerinin arayışına devam ettiğini, Şems Hazretlerini bulduğunu öğrendik.
İyi ahlakı, inceliği, terbiyeyi hayvan huyludan beklenmeyeceğini, istenmeyeceğini öğrendik.
Şems Hazretlerinin doğuştan sahip olduğu niteliği Mevlana Hazretleri ilerleyeceği yolu ana yol olarak aldığını, büyüklüğünün, soyluluğunun, ululuğunun, asilliğinin sıcaklığı ile olgunlaştığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri Allah’ın ruhundan üfürdüğünün bilincinde olarak kendine düşen görevleri gereği gibi yaptığını, sebebe bakmaksızın olan Allah’ın sanatını görüp aşkının koyulaştığını, hayranlığının sınırları aştığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
