(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
4220. Kaza (Olacağı ezelden Cenabı hak tarafından takdir olunan şeylerin vakti gelince meydana gelmesi) – kader (Allah’ın ebede kadar olacak şeyleri zaman ve yerini, özellik ve niteliklerini, nasıl ve ne zamanda olacaklarsa onların tamamını ezelde bilip o şekilde sınırlaması, ve takdir etmesi), insanın gözüne dağı, saman çöpü gösterir, saman çöpünü dağ;
Bu, kolaydır Tanrıya.
Ne mutlu o göze ki inciyle boncuğu tanır, ayırd eder (Birkaç şeyi birbirinden ayıran niteliği anlar), ne mutlu o kervana ki ücretini dost verir.
Buyruğun yürür, adımı ne takarsan tak, razıyım;
Tertemiz adına and olsun ki can şükreder-durur sana.
Ay'a Habeş (Siyah yözlü) adını taksan sana secde eder;
Selviye çenber desen hiç tiksinmez.
Senin sövüşün, padişahların övüşünden de iyidir, nerde köpeklerin havlaması, nerde yürekli aslanın kükremesi?
Senin işsiz-güçsüzün, bütün işe-güce koyulanlardan daha hoştur...
Senden başka herşey, yoktan-yokluktan ibarettir, biz de o yüzden yokuz-yoksuluz.
Altınla bezenmiş tacı ver de o sevgilinin sillesini (Elin iç yüzüyle vurulan tokatı) satın al;
Fakat bu sözü birisi işitmez, dinlemezse aldırma, "Sen ancak korkutucusun (Uyarıcısın) (Hud suresi 12)."
Kafanda sevgilinin sillesinin izi varsa gönül güzelleri başını öperler senin.
Dünya adamı yoku-yokluğu, varlık sanır, mal-mülk bilir;
Can gözü açık olan kişi, ömrünü yoğa harcar mı hiç a dostum?
Adamın biri, bir hekime gitti de karın ağrısından şikayet etti.
Hekim, ne yedin ki bu mide dolgunluğuna uğradın dedi ona.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Allah’ın kaza ve kader hükmünü kolayca meydana getirdiği gibi insanların kabul etmesini, boyun eğmesini kolayca sağladığını öğrendik.
Allah’ın birkaç benzeri birbirinden ayıran göz ve görüşü verdiği kişinin, inci ile boncuğu birbirine karıştırmayan mutlu kişi olduğunu, bu istikamette gidenlere mükafatlar verileceğini öğrendik.
Allah’ın verdiğini, takdir ettiğini kabul eden, razı olan kişinin başına ne gelirse gelsin Allah’tan bilip şükredeceğini öğrendik.
Allah dostu kişinin söyledikleri bize ters gelse de Allah’ın onun sözünü doğru çıkaracağını bilmemiz gerektiğini öğrendik.
Allah dostunun hakaretinin bile başkalarının övgülerinden çok daha iyi ve faydalı veriler elde etmeye yarayan yönlendirici sözler olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretleri yoksulluğu kabul ettiğinden hoş bir yaşayış içinde olduğunu öğrendik.
Allah dostunu kendine sevgili edinmişlerin dünya başkanlığını elde etme yerine sevgilisinin vuracağı tokadı tercih ettiğini öğrendik,
Can gözü açık olan kişinin ömrünü boş işlerle, mal mülk toplamaya harcamayacağını, can gözü kapalı olanın elinden gidecek dünya malını mülkünü varlık sanıp aldanacaklarını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Midesinin ağrısından şikayet edenin bilmeliyiz ki midesine doldurduğu yararı gözetmeksizin rastgele işe yaramayan, yararsız bir biçimde doldurmasından olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
