(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
4210. Çene toprağın (Yuvarlağın), tutalım ki eşsiz değil, saçların zünnara (Papazların bellerine bağladıkları uçları sarkık, ipten örme kuşağa) benzemiyor;
Ama selvi (Uzun ve düzgün) boyundur boyumuzu iki büklüm eden.
Coşup köpüren, kabarıp coşan uçsuz-bucaksız bir denize benzeyen aşkı (Aşırı sevgiyi ve bağlılık duygusunu), şekilsiz sayma;
Şu resimler, şu şekiller, zati hep aşkın resimleri, aşkın şekilleri.
Beni şu dönen gökkubbeye eş (Birbirinin aynı olan, birbirine benzeyen) sayma:
Ama öylesine bir toprak harmanıyım ki Ay bile çevremde döner benim.
Senin civarında hoşum, yık-gitsin evimi;
Senin kokunla hoşum, Tatar ülkesinin miskiyle hoşum sanma.
Şu başım meyhanedir;
Söyle, kırsın sağrağı (Büyük kadehi) o;
Yüzüm altına dönmüş, eşek yükleriyle altına bakma artık.
Azer'e (En’âm suresi 74) söyle, put yontmasın;
Gönlüm puthane oldu.
Başım, cibre (Sıkılıp suyu alınan üzüm posasına) sıkılan tekneye döndü;
Meyhanecinin yurduna gitme artık.
Kafirlikle Müslümanlık, daha şimdi meydana geldi;
Aşkınsa (Aşırı sevginin ve bağlılığın) önüne ön yok...
Aşkın öldürdüğü kafiri (Tanrının varlığını ve birliğin kabul etmeyeni), kafirlerden sayma sen.
A gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), bülbül (Sesi çok güzel olan kuşun) sesini dinle, eşeğin anırmasına kulak asma.
A göz, gül bahçesine bak, dikenin ardına düşme (Arkasından gitme).
Yeter, davul çalma (Herkesin haber alabileceği biçimde ortalığa yayma);
Söz, başkaları içindir;
Bense kendime de yabancıyım (Kendime bile bağlamadım), yabancıların eteğine yapışma (Tanınmayana, bilinmeyene yapışma).
A güzel, bu ne değersiz, bu ne çabuk çekilir bir yay.
Bu kadar da etme, bu kadar da değersiz tutma bizi.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Şems Hazretlerin düzgün uzun boylu, iki omuzunun düz bir çizgi gibi olduğunu öğrendik.
Aşkı şekilsiz sanmamamız gerektiğini, bütün şekillerin aşktan meydana geldiğini öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin aynı yörüngede devamlı dönen sanmamamız, toprağa bağlı olmaktan kendini ayırdığını, karanlıkta kalanları aydınlatanların bile Hazretin etrafında ışık almak için döndüklerini öğrendik.
Mevlana Hazretleri ŞemsHazretlerinin etrafında olmaktan memnun olduğunu, hoş durumda olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin başının insanı sarhoş eden sözlerle dolu olduğunu, kişi altın oluncadışardaki altına bakmadığını öğrendik.
Şekle tapmaktan vazgeçilmesi gerektiğini, kişi ne arayorsa Mevlana Hazretlerinde olduğunu öğrendik.
Kafirlik, Müslümanlık daha sonradan ortaya çıktığını, aşkın önüne hiçbir şeyin geçemediğini öğrendik.
Aşkın öldürdüğü kişiye kafir olarak kabul etmemek gerektiğini öğrendik.
Çirkinliğin ardına düşmemek, güzelliğin arkasından gitmek gerektiğini öğrendik.
Söz ne kadar bağırarak söylesek de alıcısının kendimiz değil başkaları için olduğunu, öğrendik.
Mevlana Hazretleri kendine bile yabancılaştığını, bilimeyen yabancıya tutunmaya çalışmanın yanlış olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerini sıradan biri gibi değersiz sanmamak gerektiğini, kendimizden uzağa öğütlerini atmamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
