(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
4350. Ay bile o (Şems Hazretlerinin) Ay yüzünü aramakta;
Ondan başka neyin uğrunda, kimin için gökyüzü gibi dönüp duralım ?
Gülen narın, a güzelim, ağlattı bizi;
Bari biz de gamından (Görememek üzüntüsünden) nar gibi gönlümüzü kanla dolduralım.
Sarhoş gözlerin, başımıza kadehlerle şarap döküyor;
Artık ne diye içkiye düşelim, afyonu bekleyip duralım ?
Güller saçan yüzün, bir harman gül bağışlıyor;
Artık ne diye baharı bekliyelim, gül renkli şaraba bağlanalım ?
Musa gibi, senin ağacının yüzünden nura eş-dost olmuşuz.,
Neden Kaarun'un malına-mülküne, altınına aşık olalım ?
Aşk, her zaman gelir, a kişiler nasılsınız der.,
Onun nasılsın demesinden kendimizden geçeriz;
Neliksiz-niteliksiz (Belirgin özellikleri kalmamış) bir hale geliriz.
O denizden doğmuşuz, o denizde yetişmiş-gelişmişiz..
Biz de arı-duru (Saf, tertemiz) olalım, ölümsüz kalalım, eşsiz, gizlenmiş inci bir hoş hale gelelim.
Mademki güneşin yüzünden eser var bizde;
Ay gibi tez yürüyelim, çabuk olalım, ölçülü gidelim.
Nuh'a benziyen hayalin dualar etmede, bir tufan (Şiddetli yağış) istemede.,
O yüzücü için biz de gözlerimizi ırmaklara benzetelim, Ceyhun (Irmağı) gibi gözyaşları dökelim.
Aşk gibi her sevdalının gönlündeyiz..
Fakat gene de aşk gibi hepsinin de vehminden (Yersiz ve yanlış düşünceden) dışarı olalım.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Şems Hazretlerinin insanın iç ve dış dünyasını aydınlatan yüzünü gökteki Ay’ın gökyüzünde onu aradığını öğrendik.
Şems Hazretlerinin güzel yüzüne bakmakla insanın sarhoş olduğunu, kendinden geçecek duruma geldiğini öğrendik.
Şems Hazretlerinin güller açan yüzünün verdiği hoşa giden duygulanmanın, hoşlanmanın, zevkin, manevi sevincin peşin olduğunu, baharı beklemeye, sarhoş olmaya gerek bırakmadığını öğrendik.
Şems Hazretleri ile yakınlaşmaktan, ona aşık olmakla nurlara eş dost olunacağını, mala, mülke, altına olan sevginin, değer vermenin yok olacağını öğrendik.
Aşkın kişiye gelip hal hatır sorması ile o kişinin kendinden geçeceğini belirgin bir özellikleri kalmamış bir hale geleceğini, sanki eli kolu bağlanmış biri, ne yapacağına karar veremeyen biri olacağını öğrendik.
Aşkın geldiği kişi nur denizinden doğmuş, yetişmiş, gelişmiş olarak tertemiz bir hale gelerek ölümsüzlüğe doğru giden, şekil değiştirmeyen inci gibi mücevher olacağını öğrendik.
Şems Hazretlerinin hayalinin bile bize dua ettiğini, bize Allah’tan şiddetli bağış istediğini öğrendik.
Mevlana Hazretleri her sevdaya tutulmuş olanın gönlünde olduğunu öğrendik
*
İşte böyle yaren;
Güçlü sevginin çeşitli olduğunu, aşk gibi yersiz ve yanlış düşünceden dışarı olan sevdayı bulmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
