13 Mart 2022 Pazar

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 4310 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


4310. Bu yolda ağustos gülüyle karanfil çiğneriz;

Balçık (Çamur, mil) çiğneyen bayağı develerden (Aşağılık, basit, adi, bayağı, sıradan iş yapanlardan) değiliz biz.


Balçık çiğneyen develer, şu balçığa bağlanmış-kalmışlardır;

Canımızın gönlümüzün balçıkla ne ilgisi var ?


Din mucizesini göstermek için dağın belinden, Salih'in (Peygamber) duasıyle Allah devesi doğmuş (İslâm kaynaklarında sert bir kayadan canlı bir hayvan olarak çıkarılması, bütün kavmin tükettiği miktarda su içmesi ve içtiği su kadar süt vermesi şeklinde açıklanmıştır.)


Kendinize gelin, kendinize..

Tanrı devesiyiz;

İlişmeyin (Dokunmayın, karışmayın, müdahele etmeyin, rahatsız etmeyin) bize de ecel kılıcı başlarınızı kesmesin (Ölüm hayatını sona erdirmesin).

(Ayrıca kendilerine gönderilen bu deveye zarar vermemeleri, aksi takdirde ilâhî azabın üzerlerine ineceği hususunda onları uyardı (el-A‘râf 7/73; Hûd 11/64). Fakat devenin varlığından rahatsızlık duyan bir grup inkârcı deveyi öldürme planları yapmaya başladı. Kur’an’da bozguncu diye nitelendirilen ve dokuz kişiden oluştuğu belirtilen (en-Neml 27/48) bu grup içinden rivayete göre Kudâr b. Salif adlı bir kişi deveyi yakalayıp ayaklarını kesti, diğerleri de kılıçlarıyla onu parçaladılar. Ardından kendilerini korkuttuğu azabı getirmesi için Sâlih peygambere meydan okudular (el-A‘râf 7/77). Sâlih peygamberin onlara üç günün sonunda istedikleri azabın geleceğini bildirmesi üzerine (Hûd 11/65) kendisini ve ailesini öldürmek istediler (en-Neml 27/49). Fakat Allah, dördüncü günün sabahında korkunç bir gürültü ve yıldırımların ardından gelen, şiddetli bir sarsıntı ile onları helâk etti (el-A‘râf 7/78; Fussılet 41/17; el-Kamer 54/31).


Biz doğu tarafına da gitmeyiz, batı tarafına da;

Adımlar atarak boyuna ezel (Başlangıcı belli olmayan, öncesizlik) güneşine doğru gider-dururuz.)


Hele otur da evet diyerek başını salla.

Tebrlz'li Şems, gazelin sırlarını göstersin sana.


Sevgili, kötülüklere düşenlere, yollarını azıtanlara (Yolunu şaşırmışlar, doğru yoldan sapmış, yanlış yola gidenlerden) sanki bir ceylan yavrusu (Sessiz duran, kokusunu belli etmeyendir);

Fakat onun aşkına düşüp de dayanan gönüller (Kalpte oluşan duygularının kaynağında oluşan dalgalanmalara, güç durumlara katlanmak, çekmek, sabretmek, zahmetine katılanların) elbette ulaşırlar ona.


Buluşma-kavuşma yılı kısadır, tezdir, geçer-gidiverir;

Fakat ayrılık yılı uzundur, dolgundur (Öfke, kızgınlık, kırgınlık duygularıyla şişkinlik), uzar-gider.


Sevgilim (Şems Hazretlerine hitap), hekimim, kadehi doldurmuş, döküp saçmada.,

feilun müfteilün, yâ feilâtün ve feal.


Kadehi doldurur;

Hiç çekinmeden geceleri, apaçık (Tanrı şarabı dolu kadehi) sunar;

Zati (Zaten) kapında öldürülen de suçtan korkmaz ya.

                         ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385

                         ***

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretleri ve dostlarının ağızları ile güzel işler işler için ağızlarını açtıklarını, Aşağılık, basit, adi, bayağı, sıradan işler için konuşmadıklarını öğrendik.

  2. Mevlana hazretleri ve dostlarının sataşkan, çevresini tedirgin eden, arsız kişiler olmadığını öğrendik.

  3. Şems Hazretlerinin, Mevlana Hazretlerinin Allah’ın özene bezene meydana getirdiği faydalı kişiler olduğunu, zarar vermeye kalkanın Allah tarafından felaketle cezalandırılacağını öğrendik.

  4. Mevlana Hazretlerinin başlangıcı belli olmayan öncesizlik güneşinin olduğu yere gitmeye devam ettiklerini öğrendik.

  5. Mevlana Hazretlerinin sözlerinde sırların olduğunu, Şems Hazretlerinin bu sırları açıkladığını öğrendik.

  6. Şems Hazretleri yanlış kişilere kendini belli etmediğini, Şems Hazretlerinin aşkına düşenlerin sıkıntılar çekseler de sonundaulaşacaklarını öğrendik.

  7. Şems Hazretlerinin hem sevgili, hem hekim, hem meyhaneci olduğunu, kendisinin de sarhoşcasına sevenlşerine hizmet ettiğini öğrendik.

                         *

İşte böyle yaren;

Şems Hazretlerinin kendisine aşık olan kişiyi gece Tanrı şarabı içirerek sarhoş ettiğini, suçundan dolayı öldürdüğünü, sonra yeni suşsuz bir can ile seher vakti bıraktığını öğrendik, anladık.

                        *

RAVLİ


Popüler Yayınlar