(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
4200.Tut ki (Varsay ki) susamamışım, susuzluk illetine tutulmamışım, hasta değilim;
Fakat senin acıyış (Mutsuzluğa karşı duyulan üzüntü, merhamet) şerbetiyle dolu kadehin dönüp durmaz mı, herkese sunulmaz mı?
Tut ki (Varsay ki) beklemiyorum seni, buluşma özlemiyle ölmemişim;
Fakat her taşın güneşten bir payı yok mu?
Tövbe etmemiş, suçları örtenden yargılanma (Olay veya olgunun doğuşuna etken olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen kararı) dilememişim say beni;
Ama lütfun (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım) , her suçlunun suçunu yakmaz (Yok etmez) mı ki?
Beni Ca'fer-I Tayyar (Savaşta kollarını kaybetmiş, kolları yerine kanat takılmış cennete doğru uçan kişi) sayma;
Tut ki (Varsay ki) bir serçeyim;
Her kuş senin kolun-kanadınla uçmaz mı ki?
Böylesine bir tuzağa tutulmamışım say;
Ama yüzlerce kanat olsa sen yardım etmedikçe uçulabilir mi hiç?
Beni uyuyor say;
Tut ki (Varsay ki) kapında değilim, uyanmamışım;
Ama uyuyanlara da gizli bir seyir-seyran (Gezinti) bağışlamaz mısın sen?
Göz yaşlarımı görme;
Yüzüm tut ki (Varsay ki) sararıp solmamış;
Ama yanmış-kavrulmuş ciğer kokusu gelmiyor mu benden?
Mecnun (Sevdadan ötürü kendini kaybetmiş), senin yüzünden akıldan olup da bir bağ-bahçe bulmadı mı?
Delilikten hoşlanıp da akıl yaylasının yolunu tutmayın demeye başlamadı mı?
Senin verdiğin delilikle hoşum, aklı fikri ne yapacağım;
Tut ki (Varsay ki) döşek pek düzgün değil, benimle sen yatmıyor musun;
Bu yeter bana.
Tut ki (Varsay ki) yüzün Ay'a benzemez, rengim, nar renginde değil;
Sarhoş gözlerindir (Şems Hazretlerinin gözleri) herkesin gönlünü alan, aklını yıkıp yerlere seren.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine zaruri ihtiyacından değil de onun ulu, büyük, asil oluşunun gereği olarak yaptığı iyilik ve yardımından faydalanmak, kendisine sevgiyle bağlı olanlara tanıtarak, göstererek, ispat ederek yararlanmalarını sağlamak amaçlı yakınlaştığını, sevdiğini, aşık olduğunu, vazgeçilmez konuma koyduğunu öğrendik.
Sevenin sevdiğinden gelen her şeyi hoş karşıladığını, en büyük kazancının beraber olmak olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerini her ne kadar kendimizi onu seven görsek de aslında onun kalbimizde oluşan duygularımızın kaynağına hükmeden, mevcut aklımızı yok edip daha iyi, daha güzel, işe yarar, aydın akıl verdiğinden sever gözüktüğümüzü, onun büyüklüğünü tanıyıp sevdiğimizden olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
