30 Mayıs 2021 Pazar

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 1940 İNCİ BEYİT

 (Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

1940. Gah (Bazen) çeng gibi kapının önünde sana rükû' (Öne doğru eğilmede) etmede, gah (Bazen) ney gibi soluğunu umarak kaamet (Boy, endam) getirmede.

Yeter a akıl, bırak artık şu hüzünlü feryadı, şu acıklı hikayeyi... 
Er olan her gönül, susarsan (Konuşmayı bırakırsa) gerçek kokusunu alır.

Gönül ehlinden, canın ölümsüzlüğünden başka bir rivayet (Söylenti) gelmemiştir; 
Aşkın huzuruna da aşk gibi son yoktur.

Herkesten şükür duymadayım; 
Bu sürü hoş oldukça böyle bu; 
Kendine gel de şikayet edenin (Bezdirici bir biçimde söylenme, dırdır)  kulak asma sen.

Aşk bir Ay’dır ki her yanı yüz; 
Ay bile haset eder ona... 
Muştuluk olsun (Müjdeler olsun) sesinden başka bir huyu yoktur onun.

Her seher çağı başka bir tatlılık; 
Her yanı bir başka türlü teru taze; 
Her adımda bir şaşılacak şey, her solukta bir başka lütuf, bir başka kerem.

Canın güzelliği haddi aştı mı o. yardım üstüne yardım eder cana; 
Fakat kötü gözü de korumaz mı, korumaz.

Gökyüzünün beli, onu arayıp taramadan aşıklar gibi iki büklüm olmuş; 
Çünkü güzelliği, eşsiz-örneksiz bir güzellik.

Her seher çağı güneş, mızrağını diker; 
Sabah, bayrağını yüceltir ya; 
Sen onu, aşkın yüzünün ışığı bil.

Aşk kılavuzluk etti mi can, rahata kavuşur; 
Başım gökyüzünden çıkarır da ne güzel il (Yurt) der.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN  
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
Beş duygunun Allah sırlarını bilecek duruma gelmesiyle çalgı aletlerinin bile saygı göstereceğini öğrendik.

Susan kişinin gerçeğin ne tarafta olduğunun işaretlerini alacağı için aklımızı hikayelerden, hüzünlü feryatlardan kurtarmamız gerektiğini öğrendik.

Aşkın ölümsüzlüğe götüreceğini, sevgide, istekte, düşünüşte, anışta, hatırlamada kalpte oluşan duyguların kaynağında usta olanların bunu bileceklerini, ahrete gitseler bile yön ve yöntemini tarif edip öğreteceklerini öğrendik.

Mevlana Hazretlerinin aşk öğretisinden şükür duyduğunu, bu topluluğa katılanların da şükür edeceklerini, şikayet edenlerin söylenmelerine önem vermeyeceğini öğrendik.

Aşkın bir Ay olduğunu, karanlıkta, hareketsiz kalmışların yollarını aydınlattığını, gözlerine ışık verdiğini öğrendik.

Aşık kişinin güneş doğmadan önce başlayan tatlılık, tazelik ve her adımda iyilik, yardım, büyüklerle tanımak şerefi olacağını öğrendik.

Canımız güzelliği sınırları aşınca canımıza yardım üstüne yardım geleceğini, kötü göze gelmeyeceğini öğrendik.

Güneşin bile aşkla aydınlattığını, kendini gösterdiğini, karanlıkları yok ettiğini öğrendik.
                             *
İşte böyle yaren;
Aşkı kendine yol gösteren, bilgi veren, yol yöntem gösteren değer kabul eden canın gökyüzünden bakacak duruma geleceğini Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.
                            *
RAVLİ

Popüler Yayınlar