3 Mayıs 2021 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 1670 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

1670. Bundan öte sabrım (Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme gücüm) kalmadı; 
Sırrını yayacağım artık. 

Çektiğim derdi ne göğün sırtı çekebilir, ne yeryüzünün sırtı.
Benim şu gönlüm (Sevgi, istek, düşünüş, anma hatır gibi kalpte oluşan duyguların kaynağı) nasıl gamlarla (Üzüntüyle) dopdolu, senin gönlünse ne de kayıtsız (İlgisiz); 
Aldırış bile etmiyor. 

Yüzün, Çin güzelinin yüzü gibi güzel mi, güzel; 
Benim yüzümse buruşuklarla dolu.

Nerdeyse şu dünya yanıp gidecek; 
Niceye bir (Ne zamana kadar) yanacak bu gönlüm? 
Güzelim, ne vaktedek bu böyle sürecek; 
Ne zamanedek böyle gidecek bu?

Sarhoşum, bin yıllık sırrı yayacağım-gitsin: 
İster gözünü yum; 
İster aç da bir hoş seyret.

Ay, coşkunluğumu gördü de yoldan döndü, yanıma geldi; 
Kimseye iz verme dedi, senin dostunum ben, seninle düşüp kalkmadayım.

Gözlerim kamaştı; 
Bir soluk, yüzüne bakakaldım; 
A güzel mi güzel dilberim dedim;
A sudan yaratılmış, ateşli güzel.

A benim güzelim, onun cana canlar katan yüzü, tıpkı mı tıpkı bu yüz; Tanrı için gönüller kapan çalgıcım bu mu, bu işte.

Senin aşkına döşenmişim ben, ateşime su serp ey o dünyadaki gizli Ay;  
Ey Tebriz'deki Şemseddin.

Gözlerin, o güller saçan yüzün, yanakların pek güzel, dün gece ne içtin a gönül, doğru söyle canın için olsun.

Adın fitneci; 
Tuzağın şekerlerle dolu; 
Kadehin neşe veriyor; 
Ekmeğin tatlı-tuzlu.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN  
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
Şems Hazretlerini çok özleyen Mevlana Hazretleri bu özlemle çok sıkıntı çektiğini, sabrının kalmadığını, Şems Hazretlerinin verdiği bin yıllık sırları yaymaya başlama kararı aldığını öğrendik.

Sudaki Ay’ın iz düşümünü gören Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerinin güzel yüzünü hatırlattığını öğrendik.
                   *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin karışıklık, kargaşa çıkardığını, avlamak istediğini tatlılıkla avladığını, sunduğu Tanrı şarabının neşe verdiğini, verdiği gıdanın hem tatlı hem de tuzlu olduğunu öğrendik, anladık.
                            *
RAVLİ

Popüler Yayınlar