(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
3420. Böylesine bir aşka tutulan
gönülde karar kalmaz (Eski düşüncede yargıda, hükümde kalınmaz)
mı kalmaz (Kalınmaz), kalmaz mı kalmaz, kalmaz
mı kalmaz.
Şimdi gönül atım, yularını
kopardı mı kopardı, kopardı mı kopardı.
Sevda yuları başına toz kondurdu
(Kusurlarının varlığını kabul ettirdi) onun, toz
kondurdu, toz kondurdu.
Tebrizli Şems yüzünden başına bir
mahmurluk (Sarhoşluk sonrası sersemlik) çöktü (Sarsıp dinçliğimi bozdu), bir mahmurluk çöktü, bir
mahmurluk çöktü ki.
Aşk geldi de bana can verir misin
dedi;
Neden tezce evet-evet demiyorsun?
Dünya, güzellerin ateşlerinden
yandı-yakıldı;
Aşkın güzelliği, aşkın yüzü,
evet, her yanı sardı.
Can, aşkın yüzünü gördü mü der ki:
Elden çıktım-gitti de gene el
veriyorsun bana.
Aşkı bir nur burcu olarak gördüm;
Fakat o nur burcunun içinde ah,
ne ateş var.
Can kuşları, develer gibi o
burcun çevresinde;
Gıdaları ateş, hem de pek
lezzetli gıda, pek sindiriyorlar o gıdayı.
Canım, uzaktan seyre dalmışken
bir güzel süvari yanıma geldi.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Aşka tutulan kimsenin değişimlere başlaması gerektiğini, daha önce değer
verdiği, doğru dediği, vazgeçilemez dediği ve bağlanıp savunduğu değerleri
bırakıp aşkın değerlerini almak, uyum sağlamak, bütünleşmek için değişime
gireceğini öğrendik.
2.
Aşka kapılan gönlün özgürce hareket edeceğini
öğrendik.
3.
Aşka kapılan kişinin kendi hatalarını, eksikliklerini,
noksanlıklarını bilmeyerek yaptıklarının sonuçlarını görüp kabul edeceğini,
farkında olmayı geliştireceğini öğrendik.
4.
Şems Hazretlerinin bağışladığı sırlar karşısında
kişinin hayretten sersemlik içine gireceğini, tam anlayıp kabul edene ve uyum
sağlayana kadar da sersemliğinin devam edeceğini öğrendik.
5.
Aşkın kişinin canını istediğini, kendisine can verene aşkı
öğretip yaşattığını öğrendik.
6.
Canımız aşkı görünce kendimizi kaybedeceğini öğrendik.
7. Aşk burcunda gıdaların başka biçimde olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Aşkın gönülle istendiğini, aşkın canı istediğini, can
verene güzelliğini, gerçekliğini, yüzünü gösterdiğini, nur alanı içine alarak
etkisini gösterdiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ