(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
3330.A sabır (Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme),
övüncümüz Hak ve Din Şemsinin (Güneşinin) (Şems Hazretlerinin) ayrılığında hiç yardım etmedin bize.
* Belki Tebriz toprağından biten
sabrı yerim, sabır denen acı otun özünü emerim de bir soluk kendime gelirim.
Topal bahtım (İlerlemekte zorluk oluşturan talihim) gibi rahvan
yürümeye (Sarsılmadan, en yavaş biçimde gidişe) kalkışana
bakma;
Şu düştüğüm ayrılık (Uzak düşmek) gibi ayrılığı seyret sen.
Haydin;
A sufiler (Kendini Allah’a adamış kişiler);
Bari bugün kendinize gelin;
Evet, sema (Mevlevi dansı), var, neşe var, zevk var bugün.
* Haydin;
Altı yönden (Yukarı-aşağı-sağ-sol-ön-arka) de kapılan açtılar;
Denizin dibinden bir tozdur,
koptu (Olmayacak işler oldu).
Haydin;
Bugün kafalar, beyinler, bir
canın, bir canlar bağışlayanın vuslat (Sevgili ile
buluşma) kokusuyla doldu.
Haydin;
Her kulak, her akıl mutlak olarak
kendinden geçişten (Coşkuya kapılan, duygulanan)
bir küpe (Unutmaması, her an uygulaması gereken ders)
buldu.
Haydin;
Bir an sonra doğudan batıya dek,
bir tek ayık (Sarhoşluğu veya baygınlığı geçmiş olan)
bulamazsınız.
Hiç kimseciklerin uğrayıp
geçmediğini o meydanın her köşesinde can âleminden bir atlı var.
Odunlar gibi girin şu ateşin (Aşk ateşinin) içine;
Ta yedinci kat göğe dek
kıvılcımlar saçıyor bu ateş.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin ayrılığı ile sabrının çok zorlandığını, fakat Allah’tan müjdeler
gelmeye başladığını dostlarına bildirdiğini, semadaki kapıların açıldığını, bu
müjdeleri duymalarını, bu sözlerle sarhoş olmalarını, değer verdikleri dünyalık
her ne varsa yakıp yok etmelerini istediğini öğrendik.
2.
Sema yapmanın
neşe ve zevk meydana getirdiğini öğrendik.
3.
Semadan gelen
müjdelere kayıtsız kalmamak harekete geçmek gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Odun ateşin içinde ışık ısı olacağını bildiğinden
bizim de canımızı aşk ateşinin içine atmamız, ışık ve ısı olmamız gerektiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ