(Mevlana Hazretleri
Can’ın vücuttan ayrıldıktan sonraki yolculuğu anlatıyor)
3250. Şu daracık kafesten uçtun (Canın vücut kafesinden kurtuldu);
Şu hırsızların, yankesicilerin
zindanından kurtuldun sevgili.
Aynanın yüzünden tozu-toprağı
giderdin (Hakikati olduğu gibi gösterecek duruma
getirdin);
Ne gördüysen gördün o aynada.
Aşağı-yukarı haberler duyuyordun;
Duyduklarını o yüceler âlemine
git de gözünle gör, seyret.
Suyu-toprağı, suya, toprağa
bıraktın, can kumaşını da tuttun, gökyüzüne çektin.
Bedenle gezip dolaşmadan kaçtın;
Canla gezip dolaşmaya
ulaştın.
Ana karnı olan şu dünyadan
kurtuldun, akıl babasının yanına koştun.
Bizden tattığın her acıya
karşılık candan daha da tatlı şaraplar iç her solukta.
Bütün âlemi bıraktın da bizi
seçtin ya;
Artık dilediğini seç, al.
Helva gibi şu dünya
tenceresinden, öbür dünya sofrasına gittin;
Piştin çünkü.
Yumurta kuştan boş kaldı ama
dünya yumurtasından çıktın, uçtun sen.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Ölünce canımızın
bedenden çıkacağını, beden zindanından kurtulacağını öğrendik.
2.
Hakikati olduğu
gibi görme çalışması yapanların gönül aynasında başkalarının bakıp da
göremeyeceklerini göreceğini, duyduğu haberlerin hakikat olduğunu yüceler
âlemine gidip göreceğini öğrendik.
3.
Canını dünyalık
uğraşılardan kurtarıp gökyüzüne çekmemiz gerektiğini öğrendik.
4.
Anne korumacılığından
kurtulup baba aklını almak için akıllı babanın yanına koşmamız gerektiğini
öğrendik.
5.
Seçilen kişinin
seçilmişliğin değerini bilmesi gerektiğini öğrendik.
6.
Dünyada belirli
bir olgunluğa ulaşanın yüce âleme kabul göreceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Dünya yaşamının tamamında nefsinin istekleri ile
uğraşanın gönül aynasının toz-toprakla kapandığından yüceleri göremeyeceğini,
vücudu ile fazla ilgilenenin yücelere ulaşamayacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ