(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
2190. Ben, sensem peki, sen
kimsin;
Sen bu musun, yoksa o mu?
Ne bileyim ben.
Ben kim oluyorum ki böyle
düşüncelere dalıyorum?
Merhametli can mısın yoksa?
Ne bileyim ben.
Bana, yolunda oturmuş-kalmışsın
diyorsun;
Yoksa yol gözeten misin sen?
Ne bileyim ben.
Beni gâh yay yapmadasın, gâh ok;
Fakat sen ok musun, yay mı?
Ne bileyim ben.
Ne mutlu andır o an ki bana, can
bağışlarım sana dersin;
Bense sen bilirsin derim,
Ne bileyim ben.
Sabırsızlıktan, a Tebrizli Şems
derim;
Böyle misin, öyle misin?
Ne bileyim ben.
Fitne (Karışıklık,
kargaşa) benim, binlerce fitnenin oğluyum da:
Bana bak beni gör ki fitnenin
feryadına ben koştum, ona ben yardım ettim.
Benden kaçma;
Çünkü düştün zaten;
Ama hamdolsun Allah’a düştüm de.
Aşk, şaşılacak bir şey;
Bense daha da şaşılacak bir
şeyim;
Hâlbuki sen, aşkı ben meydana
getirdim diyorsun.
Gelin:
Eğer ben, bensem, kanımı dökün
benim;
Çünkü zaten ne oldum ne de doğdum
ben.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri tüm benliğiyle Şems Hazretlerine katıldığını, sonrada kendini
kaybettiğini, aklı ile kendisini ve sevdiğini ayrı olarak görme bilincini
kaybettiğini, kendini sorguladığını öğrendik.
2.
Aşkın
şaşılacak etkileri olduğunu aşka düşenlerin bile aşkın etkilerini
anlatamadıklarını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretlerinde aşkla benlikten çıktığını, sonra benliğini aradığını bulamadığını
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ