(Mevlana Hazretleri
Tanrı şarabını anlatıyor)
2000. İnsanın canı, öylesine sarhoştur o soluktan,
o üfleyişten ki, o andan beri insan, canı bile tanımaz olmuştur.
Denizin bunca coşkunluğu, onun
coşkunluğundandır;
Dünyadaki sarhoşluk, onun
sarhoşluğundan.
Ne kadehtir o kadeh ki, dünya bir
daha yas görmesin diye ölümün boynunu vurmuştur.
Tanrı şarabı, helal mi
helaldir;
Tanrı küpünden gelen
şarap, haram olamaz.
* Gençken şaraptan içseydi,
ihtiyar feleğin beli bükülmezdi.
Yeryüzü içseydi bu şarabı, yaş
bulut, yağmur yağdıracakmış ona, boş verdi buna.
Dünyada, yarı-buçuk bir mahrem
olsaydı, mahrem gönül bunu söylerdi, anlatırdı bunu.
Direnen bir ayağınız olsaydı,
balçıktan çıkarırdı, kurtarırdı sizi.
Fakat geldi bu aşk ayağınıza:
Diretir onu;
Her çeşit kaymadan (Dengeyi yitirmekten), sürçmeden (Dalgınlıkla yanlış bir iş yapmaktan, yanılgıya düşmekten)
kurtarır sizi.
Geri kalanını, a Tebrizli Şems,
sen söyle;
Allah daha iyi bilir ya, sana
kaldı bu iş.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Aşkla
olan insan canının sarhoş olduğunu, bu sarhoşlukla kendi canını bile tanımaz
olduğunu öğrendik.
2.
Dünyadaki
sarhoşluğun, coşkunluğun aşktan meydana geldiğini öğrendik.
3.
İnsan
eli değmeden olan Tanrı şarabının helal olduğunu öğrendik.
4.
Tanrı
şarabının sadece sarhoş etmediğini, en yaşlıyı bile gençlik dinçliği verdiğini
öğrendik.
5.
Allah
aşına ısrarla düşmüş kişiyi Şems Hazretlerinin koruyacağını, kayıracağını,
aklımıza hayalimize bile gelmeyen anlayalım anlamayalım sayısız güzellikleri
kazandıracağını Mevlana Hazretlerinden öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
ve Allah dostlarına olan aşkın dengeyi yitirmekten, yanılgılara düşmekten,
yanlış kararlar almaktan, yanlış karşısında güçlü duruş kazandıracağını,
kişiliksizlikten kurtardığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ