(Mevlana Hazretleri
gönül-ü anlatıyor)
1920. Nasıl bir iş yurdun, nasıl
bir tezgâhın var şu gönülde?
Ne putlar yunuyorsun (Yontuyorsun), ne putlar (Değersiz
birini olağan üstü güç ve etki sahibi) yapıyorsun şu gönülde.
Bahar geldi, ekin zamanı erişti (Geldi);
Kim bilir, neler ekiyorsun şu
gönülde?
Dışarıdan yücelik-üstünlük
perdesiyle örtündün ama apaçık meydandasın şu gönülde.
Dileyen kişinin ayağı balcığa
kakıldı-kaldı (Çamura battı);
Tutup başını kaşıyorsun onun şu gönülde.
Gönül, göklerden de yüce,
göklerden de geniş olmasaydı Ay’a binip de dolaşmazdın şu gönülde.
Gönül, pek büyük bir şehir
olmasaydı bir padişah, sığmazdı oraya, dolaşmazdı o gönülde.
A benim canım, gönül, şaşılacak
bir ormandır;
Sen de av beyisin şu gönül de.
Gönül denizinde binlerce dalgalar
coşar, sen de inciler (Şekil değiştirmeyen mücevher
sözler, değerler) elde edersin şu gönülde.
Sustum;
Çünkü vasıflarını (Niteliklerini) saysan-döksen de gönül, düşüncene
sığmaz senin.
Gel ki bugün sevgilinin
çevresinde döndük-dolaştık;
Başımızla döndük hem de, pergel
gibi döndük biz.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Şems Hazretleri gönülde olağanüstü işler
yaptığını, değersiz birini değerli hale getirdiğini öğrendik.
2.
Gönül
sahiplerinin Şems Hazretlerinin ustaca neler yaptığını ve kendisini
görebileceklerini öğrendik.
3.
Gönlün
çok büyük bir yer olduğunu, Şems Hazretlerinin gönüllerde dolaştığını öğrendik.
4.
Gönülden
binlerce, geçici sevgililer bulur, insan kulağının duymadığı sırları, değerleri
elde edeceğimizi, büyük bir yer olduğunu öğrendik.
5.
Gönlün
düşünceye sığmayacak büyüklükte olduğunu, sayılamayacak kadar çok özellikleri
olduğunu, öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
dostu sevgili olarak kabul etmekle şereflendiğimiz Şems Hazretlerinin Mevlana
Hazretleri başkanlığında tüm varlığımızla kıyamete kadar etrafından
ayrılmamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ