(Mevlana Hazretleri
gönül-ü anlatıyor)
1930. Gel ki bugün, kendi
çevremizde dönmedik;
Meyhanecinin (Tanrı şarabı sunanın) evinin çevresinde döndük biz.
Bize bir şey söyleme;
Deli-divaneyiz biz (Aklımız başımızda değil);
Aman bilmez ateşler içinde döndük-dolaştık
biz.
Bahar yeli gibi tez estik-tozduk;
Yeşilliğe, gül bahçesine eş
olduk, oralarda döndük-dolaştık.
Ne diye kulak gibi hepsini
ezberleyelim?
Niçin fare gibi ambarda dönüp
duralım?
Şekerci, o tablayı şekerlerle
doldurdu;
Şekercinin tablasının çevresinde döndük-dolaştık
biz.
Sürme gibi gözün hizmetini
seçelim;
Göz gibi baştan-başa görüş (Benzerlerinden ayıran özellik) kesilelim.
Gel, aramıza gir;
Âşıklarız biz;
Aramıza katıl da aşk bahçesinin
kapışını açalım sana.
Gölge gibi evimizde otur;
Güneşin komşularıyız biz.
Can gibi dünyada göze
görünmüyoruz, âşık aşkı gibi izimiz belirmiyor.
Fakat eserlerimiz sende, senin
özünde;
Çünkü can
gibi hem gizliyiz, hem apaçık ortadayız biz.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Kendi
çevremizde değil bize Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan, Tanrı şarabı ikram
eden kişinin etrafından ayrılmamak gerektiğini öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin Mevlevilere kızıp azarlamaması gerektiğini, bu kişilerin aşk
ateşi içinde, kimsenin yardım edemeyeceği ateşler içinde olduklarını öğrendik.
3.
Mevlevilerin
Mevlana Hazretlerinin önderliğinde gezip güzellikler içinde dönüp
dolaştıklarını öğrendik.
4.
Mevlevilerin
anlamadan ezberleyip tekrar etmek, yiyecek depolamak gibi işlere
uğraşmadıklarını öğrendik.
5.
Şems Hazretlerinin hayatın manasını ve tadını sunduğunu,
bu tatlı kişinin etrafından ayrılmadıklarını öğrendik.
6.
Şems
Hazretlerinin âşıklarına sırlar bağışlaması ile âşıkların görüşlerinde kuvvet
oluşturduğunu, benzerleri birbirinden ayırabilecek özellikler kazandırdığını
öğrendik.
7.
Mevlevilerin
aralarına katılarak Allah ve Allah dostlarını tanıyarak âşık olmayı öğrenmek
gerektiğini öğrendik.
8.
Mevlevilerin
Şems Hazretlerinin komşusu olarak evlerinde rahatça oturduklarını öğrendik.
9.
Mevlevilerin
vücuttaki can gibi göze gözükmediklerini aşkın izi nasıl görünmüyorsa göze
batmadan yaşadıklarını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Âşık
Mevlevilerin hem apaçık hem de gizli eserleri olduğunu, eserlerini kişinin
özüne verdiklerini, kendi özüne bakanın bu eserleri göreceğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ