(Mevlana Hazretleri
ben anlatıyor)
2040. Akrebinden (Her
fırsatta sözleriyle başkalarını incitenden) ayrı kalayım diye (Kolayca ele gelmeyen) balık gibi gizliyorsun beni.
Bal arısı gibi (Hiç durmadan çalışarak) bala gark (Batmış) olduktan sonra a Ay (Aydınlık)
yüzlüm, akrebin sokmasından ne gam (Üzüntü).
Sustum;
Fakat aşk, mızraplarıyla tambur
olmamı (Duygu ve düşünceleri belli kurallar
çerçevesinde uyumlu seslerle anlatmanı) istiyor.
Gel de birbirimizin kadrini (Değerini, kıymetini, saygınlığını) bilelim;
Çünkü ansızın ayrılacağız
birbirimizden.
Mademki inanan, inanç sahibinin
aynasıdır;
Mademki bu, böyle, ne diye
aynadan yüz çeviriyoruz?
Ulular, dosta can feda edenler;
Köpekliği (Onurunu yitirip yaltaklanmayı) bırak, biz de insanız (Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli kimseyiz).
* Kul euzu'leri (Sığınırım manasına gelir. Felak ve Nas sureleri bu sözle
başlar), Kul huvallah'lan (İhlâs suresidir.
Allah’ın birliği, ihtiyaçsız olup herkesin ve her şeyin ona muhtaç olduğu,
zatının, kendisiyle kaim olup bir başka varlıktan meydana gelmediği, ondan bir
varlığın meydana gelmediği bildirilir. Bu sureye “Tevhid”, “İhlâs” denir)
ne diye bir-berimizi sevmek, için okuyup üflemeliyiz?
Garezler (Birine karşı duyulan öç alma isteği, kin, kötü niyet), dostluğu karartır
(Sevgiyi, güveni, yakınlığı kötü bir duruma getirir),
ne diye gönülden (Sevgiden, istemekten, düşünüşten,
hatırlamaktan) söküp atmayız, sürüp çıkarmayız garezleri (Gizli düşmanlıkları)?
Bazı-bazı, ben öleceğim diye
gönlün hoşlaşıyor;
Ne diye ölüye taparız, neden
birbirimizin canına düşman oluruz ki?
Ölümümden sonra biliyorum,
uzlaşacaksın, barışacaksın;
Fakat bir ömür boyunca gamınla (Üzüntülerinle) sınanıp (İmtihan
olup) duruyoruz biz.
***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Şems
Hazretleri dostluğu gereği Mevlana Hazretlerini söz ve davranışlarla
incitmesinler diye yakınlığını gizlediğini öğrendik.
2.
Kişi
çok olgunlaşmış tatlı bir halde olunca kıskançlıktan doğan sözlerden üzüntü
duymayacağını öğrendik.
3.
Şems
Hazretleri ile Mevlana Hazretleri birbirinin değerini bildiklerini, duygu ve
düşüncelerini birbirine aktardıklarını, ayrılık gelmeden bu işlerin yapılması
gerektiğini öğrendik.
4.
Tanrı’ya,
dine inanan kişi aynı inanca sahip kişinin birbirlerine ayna olduklarını, ayna
görmek istemediğimizi bile doğru gösterdiğinden söylenen eleştiriye kızmadan
birbirlerinden ayrılmamaları gerektiğini öğrendik.
5.
Öç
alma isteği, gizli düşmanlık sevgiyi, dostluğu, yakınlığı kötü duruma
getireceğinden ulu insanların böyle bir durum karşısında dua okuyarak
üzerlerinden bu yükü atmalarının gerektiğini öğrendik.
6.
Başkasını
öldürmek fikrini büyük bir tutkuyla sevme yerine o kişiyi yaşatarak ve birlikte
yaşayarak sevmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Ölüm
ile aradaki görüş ve çıkar ayrılığı kalmayacağı için kişiler arasında savaşın
biteceğini, barış olacağını, fakat yaşayanın ömür boyunca üzüntü duyarak
yaşayacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
