28 Eylül 2019 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 6400 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

 6400. Adam olmadığından (Doğru olanı yapmadığından) dolayı erlerin halkasına gelmiyorsan erlerin kapılarındaki halka gibi kapının dışına çık, kapıyı dövedur.

* Peygamber, oruç kalkandır dedi ya, oklar atan nefsin önünde, sakın atma elden bu kalkanı.
(“Oruç kalkandır”, “Oruç Allah azabına karşı kalkandır”.” Oruç kalkandır, kul ateşten onunla korunur” (Hadis, Camii, II.s.42))

Şu karada kalkan gerek;
Fakat o denize vardın, ulaştın mı, oka karşı, balık gibi bedeninde bir zırhtır, belirir:

Bana, her solukta, bir tatlı kıt'a söyle, her beyit ba­şına da bir öpücük al, gel yanıma otur deyip duruyorsun.

Ne öpücük, ne öpücük;
Ne helva, ne samsa (Baklava tadında tatlı) baklavası;
Taştan bile süt fışkırtır;
Kazma (Toprağı kazıp kaldırma, düzeltme işlerinde kullanılan ağaç saplı demir araç), bel (Toprağı işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri tarım aracı), acizdir bundan.

A gönül, aşk öpücüğünü mü buldun da böyle uçtun?
Her cüz’ün (Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri), dudak gibi ağlıyor, öpücükler devşiriyor.

Peygamber, Tanrı yolunda şehit dü­şenlere ( Yüksek sesle ebedi kazanımlarını söyleyerek) telkin verirdi;
Sen de gel, senin (Yolunda ölen) şehidine telkin ver.

Telkine niyet ettin mi, o anda ölü uçmaya koyulur;
Kefeni atlasa (Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaşa) döner;
Mezarından nesrinler (Yaban gülleri) biter.

Mademki rahatın yok, beden bineğini kes-gitsin a gönül, o binekle rahat mı edebilirsin sen?
Yücelere eşemez (Hızlı gidemez) o, topaldır, topal.

Asla (Hiçbir zaman) ardından gelmeyen devenin de ayağ­ını (İlgiyi) kes;
O, boyuna dikenliklerde dolaşır;
Diken, incir (Etli, tatlı yemiş) gelir ona.        
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Adam olmak için uğraşı vermeyenlerin erler halkasına alınmayacağını, böyle kişilerin er olamasalar bile olmak için erlere hizmet etmek için kapıda beklemeleri gerektiğini öğrendik.
2.    Yoğun isteklerin baskısı altında olan kişinin ne yapacağını bilemez duruma geleceğini, oruç tutarak bu baskıdan kurtulması, sakince ne yapması gerektiğini kendisinin görmesi gerektiğini öğrendik.
3.    Hak eri olmadan kendimizi oruç kalkanıyla korumamız, olunca da kendiliğinden koruyucu kalkanımızın üzerimizde oluşacağını öğrendik.
4.    Aşk öpücüğünün insanın ayaklarını yerden kestiğini, gönlünde hoş bir tatlılık verdiğini öğrendik.
5.    Allah yolunda ölenleri peygamber efendimizin karşılayacağını, müjdeler vereceğini öğrendik.
6.    Allah yolunda ölenin kefeninin atlasa döneceğini, mezarında yaban güllerin biteceğini, ağırlanacağı yere uçarak gideceğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Yüce erlerin topluluğuna gitmemize engel olan vücudumuz ve vücudumuzun istekleri olduğunu, vücudumuza olan ilgimizi kesmemiz, vücut isteklerinin değersizi bile değerli kabul edeceğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar