(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
6400. Adam olmadığından (Doğru olanı yapmadığından) dolayı erlerin halkasına
gelmiyorsan erlerin kapılarındaki halka gibi kapının dışına çık, kapıyı
dövedur.
*
Peygamber, oruç kalkandır dedi ya, oklar atan nefsin önünde, sakın atma elden
bu kalkanı.
(“Oruç kalkandır”, “Oruç Allah
azabına karşı kalkandır”.” Oruç kalkandır, kul
ateşten onunla korunur” (Hadis, Camii, II.s.42))
Şu
karada kalkan gerek;
Fakat
o denize vardın, ulaştın mı, oka karşı, balık gibi bedeninde bir zırhtır, belirir:
Bana,
her solukta, bir tatlı kıt'a söyle, her beyit başına da bir öpücük al, gel
yanıma otur deyip duruyorsun.
Ne
öpücük, ne öpücük;
Ne
helva, ne samsa (Baklava tadında tatlı) baklavası;
Taştan
bile süt fışkırtır;
Kazma
(Toprağı kazıp kaldırma, düzeltme işlerinde kullanılan
ağaç saplı demir araç), bel (Toprağı işlemeye
yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri tarım aracı),
acizdir bundan.
A
gönül, aşk öpücüğünü mü buldun da böyle uçtun?
Her
cüz’ün (Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri),
dudak gibi ağlıyor, öpücükler devşiriyor.
Peygamber,
Tanrı yolunda şehit düşenlere ( Yüksek sesle ebedi
kazanımlarını söyleyerek) telkin verirdi;
Sen
de gel, senin (Yolunda ölen) şehidine telkin
ver.
Telkine
niyet ettin mi, o anda ölü uçmaya koyulur;
Kefeni
atlasa (Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaşa)
döner;
Mezarından
nesrinler (Yaban gülleri) biter.
Mademki
rahatın yok, beden bineğini kes-gitsin a gönül, o binekle rahat mı edebilirsin
sen?
Yücelere
eşemez (Hızlı gidemez) o, topaldır, topal.
Asla
(Hiçbir zaman) ardından gelmeyen devenin de ayağını
(İlgiyi) kes;
O,
boyuna dikenliklerde dolaşır;
Diken,
incir (Etli, tatlı yemiş) gelir ona.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Adam
olmak için uğraşı vermeyenlerin erler halkasına alınmayacağını, böyle kişilerin
er olamasalar bile olmak için erlere hizmet etmek için kapıda beklemeleri
gerektiğini öğrendik.
2.
Yoğun
isteklerin baskısı altında olan kişinin ne yapacağını bilemez duruma
geleceğini, oruç tutarak bu baskıdan kurtulması, sakince ne yapması gerektiğini
kendisinin görmesi gerektiğini öğrendik.
3.
Hak
eri olmadan kendimizi oruç kalkanıyla korumamız, olunca da kendiliğinden
koruyucu kalkanımızın üzerimizde oluşacağını öğrendik.
4.
Aşk
öpücüğünün insanın ayaklarını yerden kestiğini, gönlünde hoş bir tatlılık verdiğini
öğrendik.
5.
Allah
yolunda ölenleri peygamber efendimizin karşılayacağını, müjdeler vereceğini
öğrendik.
6.
Allah
yolunda ölenin kefeninin atlasa döneceğini, mezarında yaban güllerin
biteceğini, ağırlanacağı yere uçarak gideceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Yüce
erlerin topluluğuna gitmemize engel olan vücudumuz ve vücudumuzun istekleri
olduğunu, vücudumuza olan ilgimizi kesmemiz, vücut isteklerinin değersizi bile
değerli kabul edeceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ