(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
6390. Nerede kılıcın önünde kalkan gibi
çır-çıplak yaralar aramak;
Nerede
altın gibi kürede ateşle bir evde oturmak?
(Yiğitçe savaşmak başka, evde varlık içinde mangal ateşiyle uğraşmak
başkadır)
Derenin
suyu tatlıdır amma nerede denizin heybeti?
(Fayda başkadır, büyüklük azamet başkadır)
Nerede
şaha vezir olmak, nerede her çeşit kayıttan kurtulmak?
(Büyük makamdaki kişinin emrinde olmak başka, özgür olmak
başkadır)
Sırlar
kadehisin sen (Şems Hazretleri);
Kulağını
tıka (Duyma), gözünü yum (Görme);
Delik
kâse, kadehlik edemez.
Gece,
aydın olsa bile gündüzün yerini nereden tutacak;
Boncuk
parlak olsa bile nereden incilik edecek?
(Ay’ın parlaklığı
başka, güneşin parlaklığı başkadır)
Âlemi
aydınlatan mum, yani güneş bile bana bu kadar aydın görünmüyor;
(Işığın verdiği aydınlık başka, nurun verdiği aydınlık
başkadır)
Acaba
kusur gözümde mi, yoksa güneşin ışığında mı yahut da pencerede mi?
(Görememekte engelin doğal olması başka,
eksikliğimizden-yanlışlığımızdan olan görememek başkadır)
İpin
ucu elden mi çıktı-kayboldu ki o hal, geldi-geçti;
Çünkü
o haldeyken iğnenin ucu bile örtülü kalmıyordu.
Ne
mutlu demdir o dem ki şu mescide hizmet eden melek, bu gönül kandiline Tanrının zeytin yağından yağ koyar.
A
gönül, gir şu ateş potasına, bir güzelce otur;
Bu
ateşin tesiriyle öylesine demir bile ayna oldu-gitti.
İbrahim
(Peygamber), altın gibi ateşe girdi de onun
yüzünden ateş, yaseminlik kesildi;
Ateşten
güller, süsenler bitti.
Gönlünü,
şu kavgadan böyle bir sevdaya çekip getirmezsen bu gönlü ne yapacaksın?
Gel,
otur da söyle bana.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Savaş
meydanında can ile yiğitlik yapmakla, mal varlığı içinde yiğitlik yapmanın aynı
olmadığını öğrendik.
2.
Tatlı
insan olmakla heybetli olunmayacağını öğrendik.
3.
Hür
kararlar veren kişi ile başkasına bağlı kararları uygulayanın aynı değerde
olmadığını öğrendik.
4.
Aydınlığın
iyi olduğunu içine meleğin nur koyması ile daha da iyi olacağını öğrendik.
5.
Boncuk
ne kadar parlak olsa da incinin değerine ulaşamayacağını öğrendik.
6.
Özümüzü
nurlu kişinin özüne vererek nura tamamen katılmamız gerektiğini öğrendik.
7.
Ateşten,
erimekten korkmadan yeni baştan şekil almamıza izin vermemiz gerektiğini
öğrendik.
8.
Şems
Hazretlerinin sırlar padişahı olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Gerçek değerleri ve değerli kişileri bulmamız,
kulağımızı tıkamadan, gözümüzü yummadan, çıkarlarımıza uymasa da bile değerini
vermemiz, ona katılmamız, onun varlığında kendimizi yok etmemiz gerektiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ