(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
6150. Önüme hangi şekil çıksa onda, ressamı (Resmi yapanı) görüyorum;
Leylâ'nın
(Sevilenin) aşkıyla Mecnûn (Seven) gibi dönüp duruyorum.
Başlarıyla
oynayanların (Ölümü göze alanların) sayvanına (Önü açık, direkler üzerine oturmuş, üzeri örtülü, evlere
bitişik yere) baş bile sığmıyor;
Benimse
başım dönmüş (Gözüm
kararmış), özrüm var (Suç-kusuru gözükeni elimde
olmadan yaptım), sarıksız dönüyorum (Bir şeyi
temsil etmeden kendi etrafımda geziniyorum) ben.
Ateşe
atılıp kolunu-kanadını yakan pervane (Kelebeği) değilim;
Padişahın
pervanesiyim, ışıkların çevresinde dönüyorum ben.
Ne
diye sus, daha az böyle diye dudağını ısırıyorsun;
Sözün
çevresinde dönüp duruyorum ya;
Bu
da senin yüzünden, bu da senin düzeninden zaten.
Gel
a Tebrizli Şems, akşam kızıllığı gibi ne diye kaçarsın?
Akşam
kızıllığı gibi ben de senin güneşinin peşine düşmüşüm;
Şu
ülkelerde dönüp gezmedeyim.
Yüzüne
and olsun ki böyle bir yüz görmemişim ben;
Halktan
duyduğum güzellik nerde, sen nerdesin;
Hiç
ona benzer misin sen?
Şu
dünyada böylesine bir bağ, ne yetişmiştir, ne yetişir;
Böylesine
bir meyveyi ne dünyada derip devşirmişim, ne uyanıkken.
Bir
baba duası değil, yüzlerce peygamber duası almışım ki böylesine bir devlete
kavuştum, böylesine bir bahta (Gelecekteki olayları
kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği
yaşayış biçimine, kadere, talihe) ulaştım.
Bir
gün gökyüzünden duydum;
Senin
gamınla yanıyorum, bu yanışın yüceliğinden de döne-döne belim bükülmüş diyordu.
Düşünce,
bana diyor ki:
Onun
aşından (Pişirdiklerinden) hüner (Beceri isteyen ustalık, beceriklilik) öğrendim;
Dostun
adaletiyle kilit olmuşum, lütfuyla (Önem verilen,
sayılan birinden gelen iyilik ve yardım ile) anahtar (Kilitli kapıları açan) kesilmişim.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Tutkulu bir sevgiyle yapılan işin yapanını görmemiz
tanımamız gerektiğini öğrendik.
2. Ölümü göze alarak güzeli, bu güzelin yapıcısını
arayanın kavrama ve anlama yeteneğinin büyük olduğunu öğrendik.
3. Mevlana Hazretlerinin dikkatli olduğunu, ateş ile
ışığı birbirinden ayırdığını, ışığın peşinde ve etrafında olduğunu öğrendik.
4. Sözün özünü bilen ve söyleyen Şems Hazretlerinin çok
söz söylediği için Mevlana Hazretlerine kızdığını, bunun sebebinin de Şems
Hazretlerinin daha açık konuşmadığından olduğunu öğrendik.
5. Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini takip ederek
Şems Hazretlerin ışık aldığı güneşinin peşine düştüğünü öğrendik.
6. Şems Hazretlerinin yüzünün çok güzel ve nurlu
olduğunu, halktan buna örnek olacak hiç kimsenin olmadığını öğrendik.
7. Şems Hazretleri gibi donanımlı ve faydalı bir kimse
yetişmemiş olduğunu, çok özel bir kişiliğe sahip olduğunu öğrendik.
8. Mevlana Hazretleri yüzlerce peygamber duasının
bereketiyle Allah’ın yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle
desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi
isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği,
erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yönetme makamına
ulaştığını öğrendik.
9. Mevlana Hazretlerinin çalışmalarından, yaptığı
işlerden gökyüzünün bile başının döndüğünü, belinin büküldüğünü öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin sırlarıyla beceri isteyen ustalığa ulaştığını, hem kilit hem de
anahtar olarak düşüncelere yol verdiğini veya yabancının girip alamayacağı
bilgilere engel olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ