16 Eylül 2019 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 6280 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

 6280.  Kepek de hırsızlar gibi unda gizlenir amma adalet şahnesi (Bekçisi), her yandan çeker onu eleğe (Unu gibi toz durumda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli telden veya kıldan oluşan araç).

Odun gibi haberin yoktu;
Aşktan bir ateştir, düştü sana;
Şimşek gibi, kıvılcım gibi sıçra ateşten, tütün gibi çık pencereden.

* Ne diye hançer (Ucu eğri ve sivri, kamaya benzer, silah olarak kullanılan bıçağı)  çekersin bunda, hançere boynunu ver;
Koskoca oldukça iğne yordamından (İğne deliğinden geçecek kadar incelmezsen) geçemezsin ki.

Cennet kapısı, mademki iğne yordamı (Deliği) gibi dar;
Girmek istiyorsan ibrişim (İpek iplik) gibi ol, bükül  (İnce ve düzgün bir hale gelip dokunulmaya hazır ol) ve bükül.

O iplik, bükülmedikçe iğneye girmez;
Çünkü sen tutmuşsun, beden yükünü eğiriyorsun, boz renkli kumaş dokuyorsun.

Boz renkli kumaş, pamuk yünüyle olmaz;
Meğerki şu pamuk, o mahzenin iksiriyle (Olağanüstü etki ile) ibrişim (İpek iplik) hâline gelsin.

İbrişim gibi oldun mu, onun vahiy büküntüsü (Kulağına) gelir de hadi der sana, artık soluğunla güzelim haberler bükmeye bak.

Arapça vahiy sözü ne demektir?
Kulağa söz söylemek.
Hâlbuki senin kulağın davul sesini bile duymuyor;
Çalış, gayret et, nöbet çaladur.

* Hem kulağın ağır, hem tutuyor, pamuk tıkıyorsun kulağına.
Hani, "Başlarını örttüler" (Nuh suresi 7) dediği gibi gömleği de başına sarıyorsun.

Kulağın da ağır, gözün de az görüyor, canın da tez değil, korkutucu geliyor da a huysuz diyor sana, emin olma.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Gizlenmiş her ne varsa Allah’ın adalet hükmünce gizlendiği yerden ayrıştırılarak ortaya çıkarıldığını ve değerlendirildiğini öğrendik.
2.    İçine aşk ateşi düşenin ateşi söndürmek yerine o ateşten şimşek gibi, kıvılcım gibi, duman gibi bulunulan dar alandan çıkılması gerektiğini öğrendik.
3.     Aşkla savaşmak yerine aşkın insanı cennete sokacak inceliği ve zarafeti kazandırdığını öğrendik.
4.    Aşkın kişiyi kaba ve anlayışsız olmaktan çıkardığını öğrendik.  
5.    İnsanı düzelten, iyileştiren sözleri duyacak yerlerden uzak durana, duymazlıktan gelene Allah’tan vahi gelse bile duymazlıktan geleceğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Kulağını sağırlaştıran yani işine gelmeyeni duymayana, aklı ile doğru ve güzeli aramayı bırakmışa, kendine hoş olmayanı görmezlikten geleni, doğru olanı söylemekte ve yapmakta çabuk davranmayanın başına her türlü belanın gelmesinden emin olmaması gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar