17 Eylül 2019 Salı

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 6290 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

 6290.  * Kulağın delikse (Olup bitenleri çabuk haber alan biri isen), gözün iyi görüyorsa muştucu (Sevindirici haber) gelir de sana, a benim aslanım der, mahzun (Üzgün) olma sen.

İlkbahara dön de bağa-bahçeye seyrana çıkan güzeller, sana gelsinler, sende eğleşsinler (Vakit geçirsinler);
Çünkü bu güzeller, kara-kışın soğuk (Dondurucu) şeklinden kaçarlar.

İlkbahar değilsen bari yaz (Sıcak mevsim) ol, ateşlere dal;
Çünkü o güzellik, o aşk olmadıkça pek aşağılık, pek çirkin görünür adam.

Her kılının söze gelmesini, şair yüzlü görünmesini istiyorsan şu sözden vazgeç de sus, ne nazma (Şiire) dayan, ne nesre (Düz yazıya).

Söze başladın mı düşüncen dağılır-gider;
Gönül düşüncesinden kendini çek;
Şu dilin sözünden çek kendini.

Kaza ve kader (Tanrı’nın uygun gördüğü can veya mal kaybına, zarara neden olan olay için), erler ahitler (Kendi kendilerine söz vererek bir işi üzerine aldılar) ettiler;
Fakat ben, padişahların bile ahitlerini kırdım döktüm;
Hadi, mümkün olduğu kadar çabala bakalım diye dümbelek çalmada.

A ahmak (Akılsız veya var olan aklını doğru kullanamayan) diyor;
Bundan sonra şöyle olacağım, böyle davranacağım diye kendinle inatlaşıp duruyorsun;
İnatla (Bu konuda direnerek, ayak direterek) kazaya, kadere kaşı mı koyacaksın.

Gönülle, her solukta, gayb (Görünmeyen) âlemine ait biri nikâhlanır (Beraber yaşamak için anlaşır);
Fakat erkekliği olmayanla kısır, birleşse bile çocuk olmaz ki.

Erliği olmayan kişiyi yalancı şehvet (Cinsel istek) nasıl çekerse gönül de şekilleri, sureleri çeken fakat erliği olmayan, güzellere ancak bağışlarda bulunabilir, yer yurt sağlar.

Gel a Tebrizli Şems, padişahsın sen, kan dökücüsün sen;
Kaza (Allah’ın ezeli ilmiyle takdir ettiği şeyin vakti gelince meydana gelmesi) ve
kadere (Allah’ın ebede kadar olacak şeyleri zaman ve yerini, özellik ve niteliklerini, nasıl ve ne zamanda olacaklarsa onların tamamını ezelde bilip o şekilde sınırlaması ve takdir etmesini), yücelerden buyurur, dünyayı belâlara (Denemelere, sınamalara, darlık ve sıkıntılara, ansızın gelen hoşlanılmayan felaketlere) salma (Bırakma) de.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Olup biteni haber alan, gözleyen, dikkatlice bakan biri isek üzülmeden güzel haber getireni beklememiz gerektiğini öğrendik.
2.    Güzel insanların soğuk kişi ve işlerden uzak olarak yaşadıklarından güzel iş yaparsak bize geleceklerini öğrendik.
3.    Kişide aşk olmazsa aşağılık, çok çirkin görüneceğini öğrendik.
4.    İletmek istediğimizi ağzımızla söylemeden, kâğıda yazmadan vücudumuzun her parçası anlattığını öğrendik.
5.    Söze başlayan kişinin düşüncesinin dağılacağını öğrendik.
6.    Söz ile gerçek düşüncemizi doğru olarak anlatamayacağından bu konuda konuşmamak gerektiğini öğrendik.
7.    Din ve dünya padişahlarının kendi kendine verdikleri sözleri ile Allah’ın kaza ve kaderinin hükmünden çıkmak için uğraştıklarını, Mevlana Hazretlerinin bu uğraşıyı darmadağın ettiğini öğrendik.
8.    Özünde erkeklik olmayanın erkek gibi davransa da ortaya bir eser çıkartamayacağını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin yücelerden buyruk veren, insanın kaderini değiştiren, belalardan kurtaran yetkiye sahip olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık
                     *
RAV

Popüler Yayınlar