(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
6180. Bütün gece darma-dağındım;
Öyle
bir haldeyim ki bilirsin sen;
Fakat
şimdi, şaşkınlıktan (Düşünceleri karışmış, dağılmış, ne
yapacağını bilmez duruma gelmiş) bambaşka bir hâle gelmişim.
Tut
elinden de sıçrat, şu halden kurtar gönlümü;
Topraktanım
ben, fakat senin zorunla topraktan sıçradım-kalktım.
Ay
yüzlü güzelim geldi;
Kim
oluyorum ben ki ben, benim diyebileyim.
Her
tiken (Sert, ucu sivri), onun yüzünden gül oldu;
Ne
diye yasemin kalayım ben?
Her
taş (Katı-sert) bal (Çok
tatlı) kesildi, mum (Değişik şekle girebilen),
ne diye mumluk eder-durur (Çevresini aydınlatırken
kendisini yok eder)?
Bütün
bedenler can hâline geldi, ne diye benim bedenim inada (Karşı çıkmaya, aykırı davranmaya, karşı
düşünce öne sürmeye, terslik, aykırılık yapmaya) girişsin?
Gerçekten
de o akarsu geldi mi, her göz, bir ırmak olur;
Güzelliği
cilvelendikçe ne diye Abu-1 Hasan'a (Sufi- Kime âşık olduğu bilinmeyene) bağlanacakmışım ben?
Mum
gibi şimdiye dek leğen altındaydım;
Fakat
şimdi yanar mum gibi ateş kesildim;
Ne
diye leğen altında (Aydınlatmaktan, ışık vermekten uzak)
duracakmışım?
Mademki
Zühal’in (Satürn yıldızının) kutsuzluğundan (Ahmaklık, cahillik, pintilik, korkaklık, cimrilik, tembellik,
kafasızlık, yalan ve fenalık, bu yıldızın tesirinde olanlarda olur)
kurtuldum, ne diye gökyüzünün altında kalacakmışım?
Mademki
mihnet (Üzüntü, sıkıntı), baştan-başa devlet
kesildi;
Neden
sınanıp (İmtihan edilip) duracakmışım?
Haset
(Kıskançlık) bile bana haset ediyor (Kıskanıyor), ben kime haset (Kıskançlık)
edeyim?
Mademki
şarap ırmağıyla sarhoşum;
Ne
diye susuz kalacakmışım, dudaklarım kuruyacakmış?
O
yüzün oynadığı oyunu kaybettim, mat oldum-gitti, mat oldum(Yenildim);
Ettiğime
karşılık, sen etme padişahım;
Yaptığıma
kaşı ceza verme-verme.
Gönlüm
öylesine bir sevgiyle doldu ki güneşi, gözümde;
İster
mihraba (Yardım umulan yere) döneyim, ister
meyhane bucağında (İçki içilen yerde) olayım,
karşımda hep o güneş parlamada.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Aşkın kişiyi şaşkın hale soktuktan sonra dünya
âleminden manevi âlemine fırlatıp güzel değişimler yaptığını öğrendik.
2. Kimi sevdiği bilinen âşık kişiye bağlanmak gerektiğini
öğrendik.
3. Aşık kişiye bağlananın burçların olumsuz tesirinden
kurtularak çevresine aydınlık veren kişi olacağını öğrendik.
4. Mevlana Hazretlerinin bulunduğu durumun kıskanlık
oluşturacak durum ve yer olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşk
oyununda kaybetmenin bile kazanç olduğunu, insanı zevkten sarhoş ettiğini, hiç
kararmayacak aydınlık içinde yer edineceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ