(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
6330.
Acaba gönlü, tedbiri, pervasızlıktan (Çekinmezlikten,
sakınmazlıktan, korkusuzluktan) döner de bağışa başlar mı?
Tanrım,
sen merhametini (Acımanı) arttır onun da
olmayacak şeyi mümkün (Olabilir) et.
Size
geldik, size geldik;
Buluşalım
da (Ölü gibi yaşamaktan) diriltin bizi,
şarabınızdan (Tanrı şarabından) sunun (İkram edin) bize, bize de cömertlik edin, kardeşlere
de.
Bir
şefaatçi (Suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine
gelmesi için o kimseyle Tanrı arasında aracılık yapan), tutsa da o
çaresiz ölüyor dese öğüt (Nasihat) kabul etmez
gönlün;
İşte
bu, dermansız (Çıkar yolu olmayan) bir dert (Üzüntü).
Sarhoş
bir halde ateşlere atıldım;
Ateşi
yurt saydım;
Ateşe
alıştım, eş-dost oldum onunla, kimdir ateşle eş-dost olan?
Yanıp
yakılışımı gördü mü, bu, ya gösteriş der yahut da şimşek, kıvılcım bu.
Gözyaşlarımı
seyredince bu, ya gözyaşı der yahut da yağmur.
Dostum,
göçeceğim (Vücuttan ayrılacağım) zaman yaklaştı,
hem de gönülsüz, akılsız olarak göçeceğim zaman;
Yüz
çevirme benden, helâk (Yok) etme beni, beni
unutarak mahvetme (Ezme, perişan etme, üzme).
Bana
der ki:
Bizim
derdimiz (Üzüntümüz), her türlü şekerden, her
çeşit helvadan iyidir;
Sende
ya sara (Zaman zaman kendini kaybederek olduğu yere
düşme, vücutta şiddetli çırpınmalar ve ağızda köpürmesi ile ortaya çıkan bir
sinir hastalığı) var, ya sevda illeti (Güçlü
sevgi hastalığı), şekerden feryat eden var mıdır?
O
toplumu aldatan güzel, der ki bana:
Aşkın
belâsı, şekere benzer;
Sevda
(Güçlü sevgi) tikeni, nergis gibidir, a
yapmacıklar yapan (İçten olmayan davranışta bulunan),
ne diye ağlıyorsun?
Zahmetimden
hazinelere-definelere sahip oldun, dikenimin yüzünden gül bahçesine eş-dost
kesildin;
Ne
diye aldatma yolunu tutar da ağlarsın?
Aldatanların
padişahıyım ben.
Aşkın
açtığı yaralar, şifa verir sana;
Aşkın
bulanıklığı, arı-duru (Yabancı şeylerden arınmış,
katışıksız, saf, kutsal, günahsız) bir hâle getirir seni;
Aşkın
soğuklukları ısıtır seni;
Aşk
ateşleri, güldür, reyhandır.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin sorumsuz gezmesinden vazgeçip sırlar bahşetmesini
dilediğini öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin ölü gönülleri sarhoş ederek böylece nasıl yaptığını gizleyerek
bizi diriltip madde ve mana âleminde değerimizi yeniden yücelttiğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri hasta, ölüyor deseler bile Şems Hazretlerini etkileyeceğini, kendi
kararında hareket edeceğini öğrendik.
4.
Şems
Hazretleri bizim derdimizin her türlü tatlılıktan daha iyi olduğunu, şikâyet
edenin olmadığını söylediğini öğrendik.
5.
Aşkın
aştığı yaraların şifa verdiğini, insanı tertemiz hale getirdiğini, soğukluğunun
bile ısısı insanı ısıttığını, aşkın ateşinin kırmızı güzel kokan bir gül
olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretlerinin rehberliğinde ve yardımlarıyla aşkın güzelliklerine kavuşup
yaşayabileceğimizi, ölümsüzlüğü elde edebileceğimizi öğrendik, anladık.
*
RAVLİ