(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
6350. Candan coşan şarap (Candan gelen Tanrı sözleri), yokluk kadehine (İnsanda bulunması gereken olumlu özellikler kişiye)
kondu mu, sonu bulunmayan aşk gibi ölümsüz bir yaşayış verir.
A
bizi sarhoş eden sâki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren,
Allah nuru saçan kişi), gönlü müjdelerle (Sevinçli
haberlerle) teselli eden (Kederli ve üzüntülü
olan kimseye sözle ferahlandıran), bizi düşmanlıklardan arıtıp ter-temiz
eden şarapla (İnsanı sarhoş edecek Tanrı sözleriyle)
doldur kadehlerimizi (Vücudumuzu).
Bırak
hileyi-düzeni a sâki, bütün toplumu ölümsüz bir hâle getir; Çünkü bil ki sen de
küpteki şarap gibi sâf mı, safsın (İyi niyetlisin),
arı-duru (Tertemiz) bir güzelsin.
*
Bize kâseler sundukça sâkimizin yüzünde, bir şimşektir, çaktı;
Biz
yüceldikçe Furkan gibi (İyi ile kötüyü, doğru ile
yanlışı fark edip ayıran) parıl-parıl parlayan bir ışıkla (Aydınlıkla) ışıklandırdı bizi (Hakikati olduğu gibi görmemizi sağladı).
Ne
sudur bu ki içinde yüzlerce ateş yalımlanır (Alevlenir),
bir renk ki içinde yüzlerce renk, parıl-parıl parlar.
Bir
su ki ateş gibi yanar-yakar, gümüş para gibi değerlidir;
Hem
de öylesine gümüş para ki kantarla (Ağırlık ölçen
aletle), batmanla (Bir batman 8 kilo-Tartı
birimi);
Ne
sayısı var, ne teraziyle tartılabilir.
Kızıl
altın gibi bir şarap;
Fakat
nurdan(Kendi kaynağından doğarak) meydana
gelmiş, üzümden değil hani;
Gözlerden
körlüğü giderir de insanı, Zühal yıldızına doğru uçurur-gider (Ahmakları, cahilleri, pintileri, korkakları, cimrileri,
tembelleri, kafasızları, yalan söyleyenleri ve
fenalık yapanların fenalıklarını kendisinin görmeye başlamasını sağlar).
Sunduğu
şarap, seni yok etti, kendinden geçirdi mi, o da içe-içe azıttı mı, artık a
dostlar kendinizi de sakının, onu da;
Şaşırmış
- kalmışa açın meydanı.
Şarap,
onu bir başka hâle getirdi mi coşar, köpürür, delilini getirir de canından, ben
Tanrı’yım sözü fırlayıverir;
Ne
yüceliktir bu, ne doğru delil.
Ne
bilirsin meyhane erini sen?
Altı
yandan (Yukarı-aşağı-sağ-sol-ön-arka) da
dışarıdır o;
O
meyhane, evveline evvel olmayan bir meyhanedir, sense şimdicek, daha yeni
geldin oraya.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah
sözlerinin gökyüzünden yeryüzüne candan geldiği zaman dinleyene ölümsüzlük
yolunu gösterip öğrettiğini öğrendik.
2.
Allah
sözlerini söyleyen kişinin aynı anda Allah nurlarını üzerimize saçtığını
öğrendik.
3.
Ölümsüzlüğü
kazandırılacak kimse önce sarhoş edildiğini, böylece aklın nasıl yapıldığını
anlamaması sağlandığını öğrendik.
4.
Aşkın
çok değerli olduğunu, değerinin saptanamayacak kadar büyük olduğunu öğrendik.
5.
Tanrı
şarabının üzüm suyundan değil Allah nurundan olduğunu, gözümüzden körlüğü giderdiğini öğrendik.
6.
Aşkın
İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı fark edip ayıran
görüş ve düşünüşü kazandırdığını öğrendik.
7.
Tanrı
şarabının sarhoşluğu insanı yüce makamlara çıkardığını, büyük laflar
ettirdiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşk
tekkesinin öncesi olmayan bir zamanda oluştuğunu, bu tekkenin adamlarının
yolunu hiç kimse tarif edemeyeceğini, bu erlerini kolayca halkın bilemeyeceğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ