13 Eylül 2019 Cuma

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 6250 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

 6250.  Bu gece kebap var, şarap var;
Bu gece uyku haram, uyumak kâfirlik;
Bu gece, bir çadır gibi geldi-kondu;
Çadırda da padişah gizli bu gece.

Rebapçı gözlerini yummuş, yay elinde;
Kemençeyi yavaş-yavaş çalmada feryat onun uykusundan.

Çekişler var canımda, çekişler var;
Çeken kimdir, biliyorum;
Bir solukcağız dinleneyim diyorum;
Fakat imkânı yok.

Her gün bir delilik belirmede, bir başka oyun yüz göstermede;
Onun oyuncağıyım, onun oyunlarına hayranım ben.

Kadeh gibi gâh (Bazen) dolandırır beni, sağrak (Büyük kadeh) gibi gâh (Bazen) kanımı döker;
Gâh (Bazen) şarap gibi coşturur, köpürtür beni, gâh (Bazen) sarhoş gibi yerlere yıkar.

Gâh tamamıyla içirir beni, gâh (Bazen) çenk gibi coşturur beni;
Geceleyin örter beni, gündüzün uyandırır beni.

Bütün bunlar, Tebrizli Şems'tense ne de hoş okşayışlardır kulu;
Yook, eğer felektense ne de güzel devir, ne de hoş devran.

Salına-salına gidiyorsun gönülde;
Canın da ışığını yakan sensin, bedenin de;
Ne de güzel göz ışığısın, ne de hoş gönül aydınlığısın;
Gözlerim, ne de hoş aydınlanıyor senden.

Ne de incilerle dopdolu deniz, ne de yıldızlı gök;
Ne hoş nergislerle dolu ova, ne güzel süsenlerle dolu bahçe.

Bedenler, senden çevik, canlar, senden sarhoş a topraktan yaratılmış dünyanın eteğini incilerle dolduran.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Birbirlerini candan çekişleri ile Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretleri ile bir araya geldiğini, yüz bin küp dolusu şarabın veremediği neşeyi Tanrı sözünün verdiğini öğrendik.
2.    Erenlerin, gönüller gibi ufukları gezdiklerini, onların konaklara ve deve semerine bağlı olmadıklarını yani bir yere gitmek için araca ihtiyaç duymadıklarını öğrendik. (Mevlana ve mekân dürülmesi yaz Googleden oku)
3.    Şems Hazretlerinin söylediği Tanrı sözleriyle hayretler içinde hayran olduğunu öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin verdiği sırlarla canın da bedenin de ışığını yaktığını, aydınlık verdiğini, gözlerin hoşlukları gördüğünü öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Şems Hazretleri topraktan yaratılmış insana sır olan şekli değişmeyen Tanrı hakikatleri ile yani mücevherlerle süslediğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV


Popüler Yayınlar