28 Ağustos 2019 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 6090 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)
                                         
 6090. Sabahın, bir mum yakmama meydan vermez;
Apaçık oluşun, bir delil getirmeme hacet (İhtiyaç) bırakmaz.

Önüme gelen hayal, hayalini örter onun kanını döksem helaldir o kan bana.

Aşkınla iki (Madde-mana) dünyanın hayalini de yakar-yandırırım;
Ben Çiğil (Türkistan Türk boylarından biri olup iyi mum yapmalarıyla meşhurdurlar) mumu oldun mu, bu iki pervane (Ateşe doğru uçan kelebek böceği) de yanar-gider.

Sus, hâlini, sözünle az anlat;
Öylesine mezem varken ne diye şuradan şuraya göçüp duracakmışım?

Bütün doğan kuşları, uçuşuma şaşırdı-kaldı;
Benim gibi bir güvercin gördün mü sen?
Avlanmak için doğan aramadayım ben.

Her kuş uçacağı zaman, kanat açar da, uçar;
Yoksa ben çelik miyim ki baştan uçmadayım?

Vakitsiz ağız açma, dilimden kork;
Dilin, altından olsa çek dilini, çünkü altın makasıyım ben.

İçyağı, çıbana der ki:
İçimde bir hançer var;
Tutar da seni okşamaya koyulursa bil ki yararım seni a çıban.

Yumuşaklıkla sürünürüm sana emin olasın diye;
Sonra da ansızın seni yardım mı, ne hünerim var, anlarsın.

Şimdi ağız açma;
Daha olmamış çıbansın çünkü
Vakti gelir, olursun;
O vakit görürüm işini senin.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin sözleri aydınlık sözler olduğunu, anlamak için ve başkasına anlatmak için kapalı sözler olmadığını öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin hayalin önemli ve değerli olduğunu öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin aşkına düşenin kendini pervane gibi çekinmeden kendini ateşe atan biri olacağını öğrendik.
4.    Mevlana Hazretleri kendisi güvercin olsa da şahin avladığını öğrendik.
5.    Yerinde ve zamanında konuşmamız, zamansız konuşmanın yanlış olduğunu öğrendik.
6.    İçyağının çıban tedavisinde yarayı deşerek iltihabın dışarı çıkmasını sağladığını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Konuların bütününe varmadan, anlamadan, kavram kargaşasından kurtulmadan söz söylemenin erken olduğunu, bu konuda konuşmamak gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar