(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
5870.
* Gâve'nin bayrağına bak, can düşüncelerini seyret;
Her
gül bahçesine sevgilinin yüzünden vurmada (Renk vermede),
her gül bahçesine parlamada a gönül.
Gençleri
bile hayran eden al-al güllerin kokuları, İhtiyarlara ulaştı mı, kararları
kalmaz (Direnemezler) a gönül.
Melek,
kendi güzelliğinden şeytanlara da elbiseler giydirdi;
Gül,
öylesine bir ihsanla geldi ki tiken şaşırdı-kaldı a gönül.
Ağaçlar,
dua edenler gibi ellerini açtılar;
Menekşe,
utangaç adam gibi başını eğdi a gönül.
Yoksul
dünyaya can, yüzlerce inci verdi, mercan bağışladı;
Armağan
olsun dedi, bunu da al, onu da a gönül.
Kervanın
içinde, yavaş-yavaş, padişahın has (İyi nitelikleri üstünde
toplamış) kişilerinin halkasına girmek için, padişahın tapısına varmak
için yürüyedur (İlerlemeye, yola devam et) a
gönül.
İşret
eden adam gibi sâkinin (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren,
Alla nuru saçanın) eteğine sarıl (Hizmet ederek
yakınlaş);
Mademki
süfîsin (Anı yaşayansın), bıldırı (Geçen yılı) anma a gönül.
Müzik
dinlemek istiyorsan kamış gibi yerden dışarıya çık;
Sevgiliyi
görmek istiyorsan geceleyin afyon yutma (Derin uykuya
dalma) a gönül.
Tanrı,
halkı yaratmış, herkese bir sanat vermiştir, binlerce usta görüyorum ben, senin
gibi çırak değil a gönül.
Terci'
(Tekrarlama) bendini buyurursan ustalığı
anlatırım sana;
Çık
dışarı şu sözlerden, ceylânsın, ovalar yerin senin.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
(Dahhâk: Güneşi kaplayan kara bulutun, sonradan Aji dahâka adı
altında üç başlı bir yılan olarak tasvirinden meydana gelen bir efsane.
İran’ın
mitolojik tarihinde, Cemsid, Çin’e kaçtıktan sonra İran’ı zapt eden Arap bir
hükümdar olmuştur.
Şeytan,
bir gün, Dahhâk’ın (Aji Dahâka’dan bozma), iki omzunu öpmüş, öptüğü yerlerden
birer yılan bitmiş.
Bu
derde bir çare ararken gene şeytan, bir hekim kılığında gelmiş, her gün,
yılanlara henüz ergenlik çağına gelmemiş erkek çocuğu beyni verilmesini tavsiye
etmiş.
Gâve adlı bir demircinin bir çocuğunu alıp kesmişler, ikincisini
istemeye geldikleri vakit demirci, önlüğünü örsüne takıp bayrak gibi kaldırmış
ve halkı ayaklandırmış.
Dahhâh’ı
öldürmüşler, yerine Cemşid’in soyundan Feridun’u geçirmişler, Feridun da, eski
İran’da Aji Dahâka’yla savaşan Traitana adlı melekten bozmadır.
(Bakınız
Dr. Muhammed Muin: Mazdaysna ve tesir-i on der Edebiyat-i Pârisi, Tehran Üniv.
Yayın. Tehran-1326, s.36)
Neler öğrendik;
1.
Canımızın
güçlü ve güçleri hareket ettirecek yetenekte olduğunu öğrendik.
2.
Candan
sevme başladı mı ihtiyarların bile ne yapacağını bilemez hale getirdiğini
öğrendik.
3.
Şeytanla
meleğin dünyaya gelmesi gibi gülün dikenli olması iki zıt oluşumun ve etkinin
yakın bir yer ve mesafede olabileceğini öğrendik.
4.
Can
dünyaya çeşitli güzellikler bağışladığını öğrendik.
5.
Canının
bu etkilerini görenin canı yaratana doğru arayış yoluna düşeceğini öğrendik.
6.
Allah’ın
sanatını görenin Allah’ı hayret makamından bakacağını, bu sanatkârı görmek ve
yakınlaşmak için harekete geçeceğini öğrendik.
7.
Aşkla
gidilecek bu yolculuğa kılavuz ve yardım eden Allah dostunu öncelikle sevgi ve
bağlılık duyulacak olanı bulmamız gerektiğini, kendi kendimize bu yolda
gidemeyeceğimizi, hayalle gerçeği birbirine karıştırıp ne yapacağımızı bilemez
hale geleceğimizi öğrendik.
8.
Gerçekten
isteyenin durup beklememesi arayışa geçmesi, kendini uykuya teslim etmemesi
gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mecbur
sandığımız ortamdan çıkıp Allah’ın sanatının güzelliklerini kendi gözümüzle
görmemiz, sözlerin çokluğundan ve karışıklığından kendimizi kurtarmamız
gerektiğini Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.
*
RAVLİ