22 Ağustos 2019 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 6040 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

 6040. Nice Rum yüzlülerim var, nice gizli Türklerim var;
 Artık Hülâgûyu (Hülâgû Han, Batı Asya'nın çoğunu ele geçiren Moğol hükümdar. İlhanlıların kurucusudur) bilmezsem, onu tanımazsam ne ayıbı var ki.

 Hülâgû'yu, insanı hayran eden Türk güzellerinden sor;
Öylesine bir şaşkınlığa düşmüşüm ki bu şaşkınlık yüzünden bilmiyorum Hülâgû'yu, bilmiyorum.

O eli bilmiyorum, o kolu bilmiyorum amma gönlüm ok gibi uçup duruyor;
Yaya benzeyen bedenim de gıcılayıp (Anlamsız sesler çıkarıp) yatmada.

Hintli (Kara) harfleri, bırak anlam Türklerini (Mananın beyazlığını) seyret;
O Türk'üm ben ki Hintliyi bilmiyorum da bilmiyorum.

Gel a Tebrizli Şems, bana karşı taş yürekli olma;
Seninle oldum mu ne taşı biliyorum ben, ne inciyi biliyorum.

Elsiz-ayaksız gönlümde, onun aşkına direnecek ayak yok;
Deliye dönmüşüm;
Gece-gündüz zincirin ucunu geceleyip duruyorum.

Kanlar içindeyim;
Korkuyorum hayali gelirse kendimde olmam da gönül kanına bularım onu diye.

Bütün dünyadaki hayaller, yüzme bilirler amma vallahi bu yolu bir açarsam hepsi de kana batar, boğulur-gider.

Öylesine bir sele düşmüşüm ki Leylâ'nın (Sevilenin) Mecnûn'u (Sevdiği), benden, Leylâ'ya âit bir iz, bir eser isterse yüzlerce iz gösteririm, yüzlerce eser sunarım ona.

Param-parça gönlüm, bütün gece, yıldız gibi dönüp durmada;
Başına buyruk sevgilimin büyüsüyle uykularım dağıldı-gitti.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin manevi sarhoşlukta olduğunu, aklının açıklayamayacağı hayranlıklar içinde olduğunu öğrendik.
2.    Mevlana Hazretlerinin Türk olduğunu öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin ayrılışından sonra Mevlana Hazretlerinin hasretle ve özlemle dönmesini beklediğini, hayaline bile razı olduğunu öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Mevlana Hazretleri sevdiğinin hayalini görmek için uykuya bile dalmadığını, uyku ile uyanıklık arasında bekleyişini sürdürdüğünü öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar