(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
6040. Nice Rum yüzlülerim var, nice gizli
Türklerim var;
Artık Hülâgûyu (Hülâgû Han, Batı Asya'nın çoğunu ele geçiren Moğol hükümdar.
İlhanlıların kurucusudur) bilmezsem, onu tanımazsam ne ayıbı var ki.
Hülâgû'yu, insanı hayran eden Türk
güzellerinden sor;
Öylesine
bir şaşkınlığa düşmüşüm ki bu şaşkınlık yüzünden bilmiyorum
Hülâgû'yu, bilmiyorum.
O
eli bilmiyorum, o kolu bilmiyorum
amma gönlüm ok gibi uçup duruyor;
Yaya
benzeyen bedenim de gıcılayıp (Anlamsız sesler çıkarıp)
yatmada.
Hintli
(Kara) harfleri, bırak anlam Türklerini (Mananın beyazlığını) seyret;
O
Türk'üm ben ki Hintliyi bilmiyorum da bilmiyorum.
Gel
a Tebrizli Şems, bana karşı taş yürekli olma;
Seninle
oldum mu ne taşı biliyorum ben, ne inciyi biliyorum.
Elsiz-ayaksız
gönlümde, onun aşkına direnecek ayak yok;
Deliye
dönmüşüm;
Gece-gündüz
zincirin ucunu geceleyip duruyorum.
Kanlar
içindeyim;
Korkuyorum
hayali gelirse kendimde olmam da gönül kanına bularım onu diye.
Bütün
dünyadaki hayaller, yüzme bilirler amma vallahi bu yolu bir açarsam hepsi de
kana batar, boğulur-gider.
Öylesine
bir sele düşmüşüm ki Leylâ'nın (Sevilenin)
Mecnûn'u (Sevdiği), benden, Leylâ'ya âit bir iz,
bir eser isterse yüzlerce iz gösteririm, yüzlerce eser sunarım ona.
Param-parça
gönlüm, bütün gece, yıldız gibi dönüp durmada;
Başına
buyruk sevgilimin büyüsüyle uykularım dağıldı-gitti.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Mevlana Hazretlerinin manevi sarhoşlukta olduğunu,
aklının açıklayamayacağı hayranlıklar içinde olduğunu öğrendik.
2. Mevlana Hazretlerinin Türk olduğunu öğrendik.
3. Şems Hazretlerinin ayrılışından sonra Mevlana
Hazretlerinin hasretle ve özlemle dönmesini beklediğini, hayaline bile razı
olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana Hazretleri sevdiğinin hayalini görmek
için uykuya bile dalmadığını, uyku ile uyanıklık arasında bekleyişini
sürdürdüğünü öğrendik, anladık.
*
RAVLİ