(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
5950.
Düşünce ayısını (Kendiliğinden var olan,
duyularla değil ruhen algılanabilen asıl gerçekliği, fikri, mütalaayı, ideayı,
görgüsüz ve özensiz kullanan kişiyi) tutar, oynamak (Doğru, güzel, özenli ve beğenilen şekle nasıl olması
gerektiğini) öğretirim ona;
Güzellerin
(Allah dostlarının) meclisine getirir, oynatırım
(İstediği hareketleri yapmasına olanak sağlarım);
Onlar,
onu seyrederken ben onları seyrederim;
Bunu
fırsat sayarım ben.
Muma
(Yumuşak bedenli olarak karanlığı yutana) benziyorum;
Söylemeden
her şekli gösteriyorum;
Eğri-büğrü
(Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, farklılaşmış şekilde)
düşünme, her şeyi görür-gözetir (Korur, yardım eder,
bağlı olduğu düşünceyi), sayar-dökerim (Ne var
ne yok, hepsini söylerim) ben.
Aşk
der ki:
A
aklı başında olan (Akla yatkın, elverişli, yararlı,
doğru bir biçimde ve sürekli) sunduğum şarabı (Tanrı
sözlerini) ganimet bil, iç (İçselleştir),
sarhoş ol;
A
aç, doyurduk seni, a burnu koku almaz, iyileştirdik seni.
Sahibimizin
nimetlerine (Yaşamak için gerekli her şeylere)
şükrettik (Yaptığı iyiliklere karşı kendini borçlu
saydık, gönül borcu olarak kabul ettik);
Efendimiz,
buna lâyık zaten;
Bu
zevkin (Hoş duygunun) sonu yoktur, bu kadeh
kırılmaz (Yok olmasına sebep olmamak, dikkat etmek
gereklidir).
A
efendim (Buyruğu yürüyenim, sözü geçenim),
bahtın (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde
belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimin)
iyi;
Yalnız
iyiliklerle yaşa, sevin de ben de yüceleyim, ululanayım.
A
cana benzer güzel, yüzün, İsa gibi ölüye can verir;
Ben
töhmet altında bile olsam (Suç işlediğimi düşünsem)
senin o iyiliğin hani?
Susunca
nasılsın, suratını ekşitince nasılsın;
Ben
senin güzelinim, söyle bana demesi için, mahsustan susarım, mahsustan yüzümü
ekşitirim ben.
*
Ateşten bir ağaç gördüm, a benim sevgilim diye ses geldi;
O
ateş, beni çağırıyordu;
Yoksa
İmrân oğlu Musa mıyım ben?
Belâlara
düşerek (Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olaylara
karışarak) çöllere daldım;
Bıldırcınla
kudret helvası yedim (Bakara suresi 57);
Kırk
yıldır Musa gibi bu çölün çevresinde dönüp dolaşmadayım.
Gemiyi,
denizi sorup durma, gel de şaşılacak şeyler seyret;
Bunca
yıldır, bu kupkuru toprakta gemi sürüp duruyorum ben.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Mevlana Hazretlerine sevgiyle yaklaşıp bağlanan kişi,
kaba, görgüsüz, özensiz insan bile hazretin Allah dostlarını içine sokacak
duruma getirdiğini ve onlara tanıttığını, yeteneğini gösterme olanağı sağladığı
öğrendik.
2. Mevlana Hazretlerine sevgiyle yaklaşıp bağlanan kişiye
yanlışını göstererek öz eleştiri yaptırdığını, doğru ve uygun düşünme ve
değerlendirme nasıl yapılacağını öğrettiğini öğrendik.
3. Mevlana Hazretlerinden öğrenilen aşkın insanı sarhoş
edeceğini, bu sarhoşlukla beyin kimyasını değiştirileceğini, hakikatin önemi
akla etkin olarak yerleştirileceğini, aklın hastalıktan kurtulup iyinin,
güzelin kokusunu alabilecek duruma getirdiğini öğrendik.
4. Mevlana Hazretlerinin güçlü etki etme gücü veren gücü
veren, Allah’a ve Allah sözlerini söyleyen Şems Hazretlerine şükrettiğini
öğrendik.
5. Mevlana Hazretleri Şems Hazretleri ile beraberken
susarak âşıkane yüzüne baktığını, onun Allah sırlarından söz etmesini
beklediğini, bundan büyük zevk aldığını öğrendik.
6. Mevlana Hazretleri özlemle yeme içme derdine düşmeden
Şems Hazretlerini aradığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretleri hiçbir engele takılmadan Allah’ı arayanlara, ilahi aşkı merak
edenlere, yanlış düşünmeden, yanlış davranıştan kurtulmak için kendisine sevgiyle
bağlananlara, dediklerini olduğu gibi alanlara, kıyamete kadar yardım edeceğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ