10 Ağustos 2019 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 5920 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

 5920.  Bugün, bayram gününe benziyor hocam;
Hepimiz de sarhoşuz.
Davul da sarhoş, davulcu da;
Kendinden geçmiş, güm-güm davul çalmada.

* Akıl, meydana çıktı, şaşkınlığından parmağı ağzında;
Sarhoşa, şaşkına, ne diye, "Oyaladı sizleri" (Tekasür 1) suresini okuruz diyor.

Aramızda, ilâç için olsun, bir akıllı bulamazlar;
Şu deliler halkasında herkes deli divane olur-gider.

Mahmur kişiye bir sağrak (Büyük kadeh), yüz tane, hem de altınla dolu evden yeğdir;
Şu arık (Zayıf-güçsüz) bedene o şaraptan bir sağrak dökeyim-gitsin.

Oruçlular arasında, bir hoşça, aşk şarabını çekedur;
Halktan utancından, akrep gibi gizlice eve gelirsin hani;
Bu şarabın sarhoşluğu, öylesine sarhoşluk değil.

Küpsüz-testisiz, sağraksız-kadehsiz çekedur oruç bozmayan şarabı;
Ne üzümdendir, ne cibreden, ne arpadandır, ne buğdaydan bu şarap.

Bu şarap, mahmurun başına döktüğün, aklına başına getirip uyardığın şarap değil;
Yalancıktan şaraptır o şarap, onun için de kuyruğu, öyle kısa kalmıştır onun.

Deve, şarap küpünü yüklenmiş, şarapla dolu meyhaneden çıkageldi; uykuyu, yemeyi-içmeyi bırak;
Sağrak, kalk-kalk diye sesleniyor.

Ağzını yum, mahrem ol, susanların Kâ'be'sine yürü;
Biteviye (Tekdüze) şu sarhoşluktan ne deve ara, ne başka bir hayvan.

İç âlemde nasıl bir padişahla oturmadayım;
Ne bilirsin sen?
Altına dönmüş sapsarı yüzüme bakma;
Demir gibi bir ayağım var benim.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi geldiği yere sevinç getirdiğini, orada bulunanları sarhoş ettiğini, bu sarhoşluk halinde merak ettiklerini, olacak olanları sağrak dediğimiz büyük kadehte olduğu gibi göreceğini, bunun altın zenginliğinden çok üstün durum olduğunu öğrendik.
2.    Çokluk isteğinin yanlış ve yersiz düşünceye, kötü ihtimalleri akla getiremeye yönlendirdiğini, kişiyi sevinçten uzaklaştırdığını öğrendik.
3.    Aklın delile dayalı inançla hareket ettiğinden kendini sınırlandırdığını, aklı bırakıp Allah dostunun söylediklerine inanmak yolunu seçenler Allah’a yakınlaşmanın sevincini yaşadıklarını öğrendik.
4.    Tanrı şarabı cennette ikram edilecek şarap olduğunu, üzümden yapılan şarap sanmamak gerektiğini, verdiği sarhoşluğun tesirini anlatmak kullanıldığını, uygun olmayanları uzaklaştırmak için söylendiğini öğrendik.
5.    Tanrı şarabı içenlerin ağız ile konuşmadıklarını gönülden gönüle söz söyleyip dinlediklerini, uykuda bile bu halin devam ettiğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Mevlana Hazretlerinin yüzüne bakınca aşktan sararmış yüzünü göreceğimizi, hasta sanacağımızı hâlbuki iç âleminde Allah dostlarının en büyüğüyle oturduğunu, güçlü, kuvvetli, sert adım atan ayağının olduğunu kendi ifadesinden öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar