(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
1990.
A âşıkın canı, zahmetlerle kıvramana (Harekete geçerek)
karşılık nevâleler (Yiyecek-içecek) der (Seçme yaparak düzgün bir şekilde topla)-devşir (Bir araya getir) .
Zahid
(Kendini Allah’a ait) olmaya, bilgi edinmeye
uğraş a hoca;
Fakat
aşkı, çalışıp çabalamayla elde edemezsin.
Bundan
önce de Tebrizli Şems söylemiştir amma işitecek kulak nerde ki?
Aşkla
bilişmek (Tanışmak, bildik, belli, bilinen olmak)
nedir?
Gönül
isteğinden ayrılmaktır;
Kan
olmaktır (İnsan öldürmektir), gönül kanını
içmektir (Aşk uğruna sevdiğin her şeyden vazgeçmektir),
köpeklerle beraber vefa kapısını beklemektir (Verilene,
yapılan muameleye razı ve sadık olmak) ancak.
Bir
fedaidir (Ülküsü uğrunda tehlikeli işlere girişerek
canını esirgemeyen kimsedir) âşık;
Onca
ölümün, göçmenin yahut da yaşamanın hiçbir farkı yoktur.
Yürü
a Müslüman;
Sakın
kendini, sağ-esen ol;
Zahit
(Allah’a ait) olmaya savaş (Çalış).
Çünkü
bu şehitler (Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen
kimse), ölüme sabredemezler;
Yok,
olmaya âşıktır onlar.
Sen,
kazadan-belâdan kaçarsın;
Onların
korkusuyla belâsız kalmaktır.
*
Âşûrâ günü, eline mendil al;
Kerbelâ'va
gitmiye gücün-kuvvetin yok senin.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Âşığın canı zahmetlere katlanarak ihtiyacı olanları
bir araya getirdiğini öğrendik.
2. Din hizmeti verenlerin kendini Allah’a adamaları, bu
konuda bilgi edinmeleri gerektiğini öğrendik.
3. Din bilgisi edinmekle aşk bilgisi edinilemeyeceğini
öğrendik.
4. Aşkı bilmek isteyenin diğer isteklerden kendisini
temizlemesi gerektiğini öğrendik.
5. Aşk yolunun kararlı, dayanıklı, anlayışlı, tahammüllü
kişilerin gidebileceği bir yol olduğunu, sadece merak edenlerin bu yoldan erken
döneceklerini öğrendik.
6. Aşk, kişinin kendini yok edip Allah’ta var etme sanatı
olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Sıkıntıya,
zorluklara, belalara katlanmaya gücü ve cesareti olmayanın ancak bulunduğu
yerde ağlayacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ