(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
2160.
Düşünce (Uzay ve zaman ötesinde, öznenin dışında,
kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl
gerçeklik, mütalaa, fikir, idea) yükünü her yana götürüyorsun;
Fakat
bir bak da gör, ondan başka kimin var senin?
Vefan
(Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığın)
varsa bunca zamandır, ne lütuflarda (Önem verilen,
sayılan birisinden gelen iyiliklerde ve yardımlarda) bulundu;
Bir
düşün, hatırla onları.
Tanrı, hem baş gözü
verdi sana, hem can gözü;
Artık
başka bir yere ne diye göz dikiyorsun (Başka
bir şeyi ele geçirmek için neden isteklisin)?
Ömrünü
zayi (İşe yaramayan, yararsız, boş) etme,
geçti-gitti ömür zaten;
Kimyan
(Üstün özellikler taşıyan özelliğin) var,
kuyumculuk et (Kendini mücevher haline getir).
Her
seher çağı (Sabah) sana ses gelir:
Alnında
(Alın yazında) bizim dağımız (Bize kavuşmak için yol arayan, boşuna uğraşı yapmaktan endişe
duyan) var;
Bize
gel, bize.
Şu
bedenden (Vücut bulmadan) önce tertemiz bir
candın;
Niceye
bir ayrı kalacaktın ondan?
Ter-temiz
bir can, kara toprakta kalsın...
Ben
söylemeyeyim, sen söyle;
Lâyık
(Uygun, yaraşır) görür müsün bunu?
Kendini
elbiseden tanı;
Şu
topraktan, sudan bir elbisen var senin.
Her
gece elbiseni çıkarıyor, soyunuyorsun (Uyuyorsun);
Çünkü
bu elden başka, bir elin daha var.
Yeter;
Bu
kadarını da, şu sokakta bir bildiğin var diye söyledim zaten.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Her yere taşıdığımız düşüncemizle büyüklerimizin
yaptığı iyilikleri hatırlamamız, sevgi ve dostluk bağlılığımızı unutmamamız
gerektiğini öğrendik.
2. Düşüncemizin doğruluğunu tereddütsüz kılan başımızdaki
göz ile can gözünün (Görünmeyenleri gören, anlayan göz) bize yeterli olacağını,
başka arayış ve kendimize mal etmek için uğraşmamamız gerektiğini öğrendik.
3. Ömrümüz oldukça
boş geçirmeden Allah dostlarının bulunduğu, toplandığı yere ulaşmak için
kendimizi hazırlayıp uygun duruma gelmemiz gerektiğini öğrendik.
4. Canımızın ait olduğu yerin kara toprak olmadığı için
toprağa fazla bağlanmamızın doğru olmayacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Uyuduğumuz
zaman canımızın geldiği yere gittiğini uyanınca geldiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ