21 Eylül 2018 Cuma

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 2190 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

2190. Şarap (Allah’ı sevme, nurundan alma) yerine, güzel, anlamı ince sözler söylüyorsun;
Maksadın da yankesicilikle (Ustalıkla, hissettirmeden) aklımızı çalmak.

Gönlün derdini görmüyorsan ağlayıp inlemeyi çenkten (Kucakta çalınan telli sazdan) duy.

Gönül alıcısını;
Ney’in, çengin feryadı, gönlün düştüğü hâli anlatır sana;
Onları duy da gönül derdini gör-anla.

Âşıklık sözüne ne diye el korsun (Kendi yönetimine alırsın);
Sözü, ne diye arkaya atarsın (Sonraya bırakırsın)?

Boyunda gerdanlık da sensin;
Kulakta küpe de sen;
Ne diye boynunu, kulağım kaşırsın?

Sözü, tuzağa yem yapma;
Zaten bu tutkunluk (Alışmışlık, bağlanmışlık), sözden meydana geliyor.

Çünkü söz, gâh kilittir, gâh anahtardır;
Onunla gâh aydınız, gâh karanlık.

Sen bir gül bahçesisin;
Söz eğer onda, senden bir koku varsa yeldir ancak.

Sen, ışıklardan ibaretsin;
Söz, eğer onda, senden bir ışık varsa kadehtir ancak.

Tulumu kapat, testiler doldu;
Su, çok olursa tulumu da patlatır.
                       ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretleri sevdiğinin değer verdiğinin yüzünü-ışığını görmek istediğini, göremeyince inim-inim inlediğini öğrendik.
2.    İnsanı tuzağa çekmek için tatlı sözler veya çıkar vaatleri yapıldığını öğrendik.
3.    Sözün insanı kilitleyebildiğini veya kilitli olanı açtığını öğrendik.
4.    Sözün kıymetinden daha kıymetli olanın sözü söyleyen kendisi olduğunu öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Anlayanın az sözle anlayabileceğini, çok sözün sıkıntı verdiğini öğrendik, anladık.
                   *

RAV

Popüler Yayınlar