(Mevlana Hazretleri Mevleviliği anlatıyor)
3940.
Bahtım (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde
belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimi),
Talihim
(Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların
nedeni olan güç, felek) var, kutlu kişiyim ben diye övünüp nazlanıyorsan
bil ki baht, bu talih, bu kutluluk (Uğurluluk),
bizim devletimize, bizim ikbalimize karşı (Kendi baht
açıklığına veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumuna söylemen)
bir ayıptır, bir ardır (Utançtır) ancak.
Yokluğunla-
yoksulluğunla övünüyorsan yamalı hırkayı al da var, yürü;
Çünkü
padişahımızın (Bizi yönetenin) katında o
giyim-kuşam, o şatafat (Gösteriş), ancak
zünnâdır (Hizmet edenlerin beline kuşandıkları kuşaktır).
Tanrı
nuru olduysan doğudan ta batıya dek gidedur;
Çünkü
bu çeşit oldukça o ışıklardan da pervamız (Çekinmemiz,
sakınmamız, korkumuz) yok bizim.
Tanrı
sırrını (Gizli tutulanı anlamak, kavramak olduğunu),
bildiysen o yana eş-dost ol;
Çünkü
bizim şu sırlarımız, o sırların huyunda-husunda
(İki şeyi bir araya getirmek konusunda)
değil.
***Bizim
yolumuzda gerçek ol, şu hileyi-düzeni bir yana bırak;
Çünkü
meydanımız, hilekârın, düzenbazın at oynatacağı meydan değildir.
Sınırımızı
ölçüp biçmek için kendine bir pergel koysan da iş yok;
A
kardeş, sınırımız, pergelle ölçülecek sınır değil ki.
***Aşk
sufilerinin (Kendini Tanrı’ya adamışların) bir
başka tekkesi (Mevlevi olanların barındıkları, ibadet
ve sema yer, dergâh) var;
Bizim
canımıza aş kâsesi vakıf geliri (Maddi kazanç) yok
orda.
Cehennemin
ta dibinde oturdum, tacı-tahtı bıraktım ben;
Çünkü
bizim ne cennete iştahımız (Arzumuz) var, ne iyi
kişileri özlüyoruz.
İşte
buracıkta o altın yumurta yumurtlayan kuşlar (Çok değerli,
bu güne kadar insan kulağının duymadığı değerli ve geçerli Allah sözlerini
söyleyenler);
İşte
buracıkta her seher çağı (Duaların kabul edildiği zaman),
başı dik (Utanacağı hiçbir şeyi olmayan), huysuz
felek tayına eğer vuranlar (Kontrol edilmezi zor,
mantıkla açıklanamayan, bir takım rastlantısal olaylara sebep olan feleği
kontrol edenler).
At
sürdüler mi (Yücelere çıktılar mı?) yedinci kat
gök meydan olur onlara;
Yattılar
mı güneşle Ayı yastık edinir onlar.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Kutluluğuna,
uğurluluğuna, sahip olan Mevlevilerin yanına dünyada sahip olduklarıyla
gitmenin, bunlardan söz etmenin ayıp ve utanç duyulacak konu olduğunu öğrendik.
2.
Mevlevi’yim
diyenlerin yokluk-yoksunluğa bürünerek hizmet kuşağını kuşanıp emredilenleri
yapmaya hazır kişiler olması gerektiğini öğrendik.
3.
Tanrı sırlarını
bilenin Allah dostlarına eş dost olduğunu, sevgisinin ve saygısının bu
topluluğa yöneldiğini öğrendik.
4.
Hile ve
düzencilerin yer edinemeyeceği, kolayca dışlandıklarını yerin Mevlevilik
olduğunu öğrendik.
5.
Mevleviliğin
sınırını, tanımlanması kolayca hiçbir kimsenin yapamayacağını öğrendik.
6.
Mevlevilikte
maddi gelir olmadığını, maddi gelir elde etmek isteyenlere yer olmadığını
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretlerinin yücelerde yaşayacak kişilere yardım ettiğini, yol gösterdiğini,
gidecekleri yolu aydınlatıp inceliklerini öğrettiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ