(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
3660.
Yüzün peygamberin güzelliğine, Allah’ın güzelliğine sahip;
Can,
bunca delil gördükten sonra sana neden iman etmesin?
Yüzünden
daha aydın bir delil nerde?
Hal
böyleyken kâfirlikler, böylesine bir Yusuf-ı Kenân’a karşı neden ellerini
doğramazlar?
Nereye hangi tohumu ekersen sonunda o biter;
Fakat
o ayrı, o güzel lütuf (İyilik), ihsan (Bağışlama) tohumu ne diye bir türlü bitmez?
Nerde
bir yıkık yer varsa orada bir definenin bulunduğu umulur;
Ne
diye Tanrı definesini yıkık gönülde aramazsın?
Dünyada
terazisiz bir Pazar görmedim;
Fakat
dünya, bir uğurdan (Bazı olaylarda görülen ve insana
iyilik getirdiğine inanılan belirti veya işaretler olduğuna inanılan iyilik kaynağı)
ölçülüdür de neden onun terazisi yok?
Tutalım
ki eşeğe kul-köle olan şu adamlar, tezek taşımadalar;
Fakat
şu süvariler ne diye geri kalıyorlar, ne diye meydana çıkmıyorlar, at
koşturmuyorlar?
A
gönül, her nağmenin önü vardır, sonu var;
Yeter
artık, sonunu getir şu nağmenin (Melodinin), ne
diye son yok ona?
A
cennet bahçelerinde gezip tozanlar, okuyun fermanımızı;
Şarabımızı
için de geçin kendinizden;
Sur’umuzun
(Ölmenin ve yeniden dirilmenin) sesini duyun.
Gece
(Karanlığı) basarken yahut gün ağarırken sizin
huriniz (Cennetteki güzel kadın), bizim hurimizi
görseydi ateşiyle yanar-yakılırdı, ona gönül verirdi de aşkıyla sararır
solardı.
Kuşluk
güneşini (Sabah
ile öğle arası parlak ışığını) bile karartan o dolunay, peşinde hizmetçi
kızlar, çıkageldi de yerlerimizde-yurtlarımızda karar kıldı.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin Yusuf peygamber gibi güzel olduğunu fakat onun kadar halk
tarafından bilinmediğini öğrendik.
2.
Tanrı hazinesinin
dünyalık isteklerden arınmış, içsel zevk içinde olan, dış görünüşü ile harap
gözüken kimselerde olduğunu öğrendik.
3.
Alış-veriş
işlerinde ölçü birimleri ve terazilerin olduğunu fakat iyiliğin-kötülüğün
nerden geldiğini bilecek, bunları ölçecek terazilerin olmadığını öğrendik.
4.
Yiğit kişilerin
erce savaş yapmalarını, gizlenmeden meydanda olmaları gerektiğini öğrendik.
5.
Kirli işleri
aşağılık kişiler ve aşağılık araçlarla yaptıklarını öğrendik.
6.
Aşkın ne önü nede
sonu olduğunu, ölümün ve yeniden dirilmenin sarhoşlukla zevk içinde oluşunu
Mevlana Hazretlerini ve dostlarını izleyerek görmemiz gerektiğini öğrendik.
7.
Allah’a giden
diğer yolların da güzel yollar olduğunu fakat aşk yolunun daha güzel olduğunu
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şemsi
Tebriz’inin ışığının güneşin verdiği parlak aydınlıktan daha aydın olduğunu,
bunu gören güzellerin Şems Hazretlerinin peşine düştüklerini ve Mevlana
Hazretlerine geldiklerini, konuk olduklarını öğrendik.
*
RAVLİ