(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
3760.
Orada bir padişah, bir sultanlar sultanı, bir canlar geliştiren, bir latif (Yumuşak huylu, hoş, ince bir güzelliği olan), bir pek
cana canlar katan, bir pek gönüller alan dilber (Alımlı,
güzel) gördüm.
Turdağı
da (Musa peygamberin Allah ile konuştuğu yer) ,
yazı da, çöl de yüzünün nuruyla parıl-parıl yanıp parlamadaydı, adeta ebedi
cennete dönmüştü.
O
padişahın huzurunda, yüzleri parlak Ay gibi parlayan gümüş bedenli sakiler (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişiler),
ellerinde altın kadehlerle durmadaydı.
Safran
gibi sararmış yüzler, onun güzellik nuruyla parlıyor, meclisine mahrem olanlar
(Katılmaya uygun olanlar), izinin tozunu (Yolunun işaretini) tutya gibi (Göz sürmesi gibi, yani görüşü kuvvetlendirmek için) gözlerine
çekiyorlardı (Resmediyorlardı-fotoğraflıyorlardı).
Onun
aşk nağmesinden yeryüzü, coşmuş-köpürmüştü orda (Orada);
Ona
kavuşma havasına düşmüş, boyuna dönüp duruyordu gök.
O
padişahlar padişahı, yokluğa (Var olup gözükmeden
önceki tasarı âlemine) bir baktı da yokluk canlandı, himmet ayağıyla (Yardım, kayırma olan) varlığın ta başını bastı (Ulaştı).
Çalgıcı,
orda perdeleri birbirine katar, koparır gider;
Zaten
onun ışığı, iki (Madde-mana) âlemde de bir perde
mi kor (Koyar)?
Lütuf
gölgeleri (İyilik yapanın belli olmadığı),
üstünlük güneşiyle birleşti de bütün birbirine zıt olanları bir araya topladı,
aşkının olgunluğu, zıtların birleşmesini bile caiz (Uygun)
gördü.
Seher
yeli yüzünden örtüyü kapınca herkesin hayali yok oluverdi;
Bütün
hayaller, zerre-zerre dağılıp silindi.
Fakat
varlıkları yok olunca da bir tanesi, yüz tane oldu;
Orda
(Orada) var olan, yok göründü bana, yok olan
var.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri Allah ile konuşmaya gittiği zaman orada Şems Hazretlerini ve
güzelliği ile becerilerini görüp şahit olduğunu öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin görünür dünyaya hükmettiğini, istediğini yapacak kuvvet ve
kudrete sahip olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Kendine
ait hiçbir varlık kalmayanın Yokluk makamına ulaşabileceğini, Tanrı’nın bir
parçası olma haline gireceklerini, varlıklarını yok eden kişinin varlıklı,
varlıklı olanın yok olacağını öğrendik, anladık.
(Bu konu çok geniş ve
zıtlıklarla dolu olduğundan hemen anlaşılamaz olduğundan anlamak için acele
etmemek gerekir, zamanla öğrenilir)
RAVLİ MEVLANA VE MELEKÛT ÂLEMİ
RAVLİ YOKLUK MAKAMI
RAVLİ ŞEMS VE GÜNEŞ
RAVLİ BUĞDAY YEMEK yazarak bu konuyu Googleden okumanızı öneririm.
*
RAVLİ