(Mevlana Hazretleri gönlü anlatıyor)
3530.
Acaba şu gönlüm, dün gece ne rüya gördü ki bugün başımda bir coşkunluk, bu
dalgınlık var.
Fakat
gönlüm ne yapabilir ki kaza ve kaderin diktiği memurlar, birbiri ardınca yücelerden
gönüle gelip çatmada.
Gönül
evi, dil bilmez, söz anlamaz memurlarla dopdolu;
Bir
iğne yordamı bahaneye bile yer yok.
Bahane
yok ya, fakat olsa da nerde dil, nerde gönül?
Kaçmaya
yer yok ya, fakat olsa da nerde bende kaçacak ayak?
Dünya
bir saman çöpü sanki bizse dağdan inen seliz (Güçlü
etki ve iz bırakanız);
Ta
denize dek koşa-oynaya atılıp akmadayız.
Sel,
düz olmayan yerde çağlar, ağlar amma adım-adım atılıp akışı da hoş, görülecek
bir şeydir.
Onun
elinden nasıl ağlayayım ki bir zurna gibi iki eliyle de ağzımı tutmuştur benim.
Hevesim,
kuruntum, yarın şöyle yapayım, böyle edeyim diye olurmuş, düşüncelere dalmış;
Haberi
yok ki ona yarın yok artık.
Aşka
kulum-köleyim, o peşincidir, peşin arar;
Ne
veresiye bilir, ne vait (Vaat) tanır, ne kuruntuya
(Yanlış ve yersiz düşünceye) kapılır.
Daha
seher çağında, gönlüm bir sevdaya kapılmış;
Daha
seher çağında, vakitsiz bir kuruntuya düşmüş.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’a ve Allah
dostlarına seven kişinin gönlüne sayısız misafirlerle dolacağını, gelenlerin
hediyelerle geldiğini, hakikati yaşayan kişi olgunlaşmadıysa bunları rüya
sanarak sevindiğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin ve dostlarının yaptıklarının, söylediklerinin, iz bırakan, güçlü
etki bıraktığını öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerini ve dostlarını seven kişiyi uygunluktan olgunluğu ve büyüklerin
arasına katana kadar bırakmadıklarını öğrendik.
4.
Mevlana
hazretlerinin halden hale geçerek o halin durumunu ve hakikatini bize
anlattığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşkın
peşin olarak söylediklerini yerine getirdiğini, yanlış ve yersiz düşüncelerden
arınmış olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ